Uzun yıllardır eğitim üzerine çok şey konuşuluyor. Müfredatlar değişiyor, sınav sistemleri yenileniyor, okullar dönüşüyor. Ancak bütün bu yeniliklerin ortasında bir şeyi gözden kaçırıyoruz: Çocuğu.

Oysa çocuk, yalnızca bilgi yüklenen bir varlık değil; hayal kuran, hisseden, oyunla öğrenen, sevgiyle gelişen bir ruhtur. Eğitimin merkezine çocuğu koymadan yapılan her reform, şekil değiştirir ama öz aynı kalır. Bugünün eğitim sistemi, çoğu zaman çocuğu hayatın dışında bir yarışın içine hapsediyor. Halbuki dünya, artık eğitimi yeniden tanımlıyor. Bilgiye ulaşmak kolaylaştıkça; karakter, beceri, değer, üretim öne çıkıyor. Türkiye’nin de bu küresel dönüşümü kendi kökleriyle harmanlayarak yeni bir nefes üretmesi mümkün.

Bu anlayışla önerilen yeni bir model, eğitim sistemimize sade, uygulanabilir ve insani bir yön kazandırabilir.

İlkokul dört yıl sürecek ve bu dönem zorunlu olacak.........

© Başkent'te Karar