Olası bir Hindistan-Pakistan nükleer savaşının gezegenimize etkileri
Bulunduğumuz yüzyılın başından bu yana nükleer silahların varlığı, insanlık için her zaman bir “kıyamet senaryosu” tehdidi oluşturdu. Ancak bu tehdit sadece süper güçlerin çatışmalarıyla sınırlı değil. Güney Asya’da, Hindistan ile Pakistan arasındaki uzun süreli siyasi ve askeri gerginlik, dünya kamuoyunu zaman zaman alarm durumuna geçirmiştir. Özellikle şu son bir haftadır olan çatışmalar her ne kadar ateşkes ile sonuçlanmış olsa da iki ülke arasındaki gerginlik daha uzun süre devam edeceğe benziyor. Peki ya bu iki ülke arasında tam ölçekli bir nükleer savaş çıkarsa? Gerçekten de tüm nükleer başlıklar ateşlenirse, sonuç sadece bu iki ülke için değil tüm gezegen için yıkıcı olur ve sadece bu iki ülke değil Türkiye’ye kadar uzanan bir coğrafyada tarımı, yaşamı ve toplumu etkileyen çok ciddi etkileri olduğu gibi tüm gezegene dahi etkileri olacaktır.
Hindistan’ın tahminen 160, Pakistan’ın ise 170 civarında nükleer savaş başlığı olduğu tahmin ediliyor. Bu silahların çoğu kısa ve orta menzilli füzelerle taşınabilir durumda. Bu başlıkların çoğunun 10 ila 45 kiloton arası patlayıcı güce sahip olduğu, bazılarının ise Hiroşima'nın üç-dört katı büyüklüğünde olduğu biliniyor. Ancak rapor edilmemiş megaton büyüklüğünde nükleer silahların da her iki ülkenin elinde olabileceği tahmin ediliyor.
Savaşın başlaması halinde büyük şehirler – Delhi, Mumbai, Karaçi, Lahor, İslamabad – doğrudan hedef alınacaktır. Bu şehirlerin her birine birden fazla bomba düşmesi, sadece ilk birkaç saat içinde 20 ila 25 milyon insanın ölümüne neden olabilir. Yangın fırtınaları, radyasyon ve yapısal yıkım birleşerek hayatta kalanları da çaresiz bırakacaktır. Modern hastaneler yok olacak, altyapı çökecek, elektrik, su ve haberleşme sistemleri dakikalar içinde duracaktır.
Ancak asıl felaket, nükleer savaşın çevresel etkileriyle başlar. Nükleer patlamalar, şehirlerde devasa yangınlara yol açar. Bu yangınlar atmosfere büyük miktarda siyah karbon salar. Bilim insanları, böyle bir savaşta yaklaşık 5 ila 7 milyon ton siyah karbonun stratosfere ulaşabileceğini hesaplıyor. Bu duman tabakası, güneş ışığını engelleyerek küresel sıcaklıkları birkaç derece düşürür – bu da "nükleer kış" dediğimiz olguyu başlatır. NASA’nın iklim modellerine göre böyle bir senaryoda dünya genelinde sıcaklıklar ortalama 1.5 ila 3 derece düşer. Ancak Güney Asya, Çin, Doğu Asya ve Avrupa'da bu düşüş 5 dereceye kadar çıkabilir. Yazlar........
© Aydınlık
