menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Entropi: Düzenin kaosa karşı savaşı

70 0
26.08.2025

Entropi kavramı ilk kez 19. yüzyılda termodinamiğin ikinci yasasıyla ortaya çıktığında, yalnızca fiziksel sistemlerin işleyişini açıklamak için düşünülmüştü. Ancak bugün biliyoruz ki entropi sadece laboratuvarların ya da kozmoloji kitaplarının konusu değil, aynı zamanda yaşamın, uygarlıkların ve geleceğin temel gerçeği. Kısaca entropi, düzenin kaçınılmaz biçimde düzensizliğe dönüşmesi, enerji farklarının er geç ortadan kalkmasıdır. Kahvenize döktüğünüz sütün bir daha ayrışmaması, kırılmış bir vazonun kendiliğinden birleşmemesi, yumurtayı kırdığınızda eski haline dönememesi aslında evrensel yasaların gündelik hayattaki izdüşümüdür. Bu yüzden entropi, yalnızca fizik değil, felsefe ve sosyoloji için de derin bir metafordur. En temel haliyle entropi kavramı bize evrendeki her şeyin düzenden düzensizliğe doğru gittiğini bize anlatır.

Evrenin kendisine baktığımızda entropinin nasıl işlediğini görürüz. Büyük Patlama’dan sonra evren olağanüstü düzenliydi; her şey sıkışık, homojen ve tekdüzeydi. Zaman ilerledikçe enerji yayıldı, küçük dalgalanmalar büyük farklılıklara dönüştü, madde yoğunlaşarak yıldızlar ve galaksiler doğdu. Bugün gördüğümüz tüm düzenli yapılar—gezegenler, yaşam, biz insanlar—aslında entropi artışına verilen geçici cevaplardır. Çünkü evrende toplam düzensizlik sürekli büyürken, yerel adacıklar halinde düzen yaratılır. Yani yıldızlar, gezegenler ve biz, aslında entropi okyanusunun içindeki küçük düzen kurmuş adalarız.

Canlılık da bu yasadan kaçar gibi görünse de aslında onunla uyumlu çalışır. Hücrelerimiz enerji alarak (gıda, oksijen, ışık) düzenini sürdürür, ama bu sırada dışarıya daha fazla düzensizlik salar. Biz varlığımızı korumak için entropiyi artırmak zorundayız. Nefes almak, yemek içmek, hatta düşünmek bile evrende biraz daha düzensizliğe yol açar. Dolayısıyla yaşam, entropiyi azaltmak değil, onunla uzlaşmak, kendi düzenini korurken evrene daha büyük bir dağınıklık bırakmaktır. Nitekim bir nevi tün canlıların ölümü entropinin o canlıda maksimum düzeye varmasından dolayı meydana geliyor demekte........

© Aydınlık