Uyuşturucu kullanımı belasına karşı sıfır tolerans mı?
Bu soruya kim hayır diyebilir. Elbette tolerans bir durum değil. Zehir tacirlerinin hedefi herkestir. Pazarı yaygınlaştırıp bağımlık oluşturmak. Bu tür mücadelenin sosyal boyutu ile YEŞİLAY daha çok meydanlara çıkmalı. Ailelerle, gençlerle, sivil toplum kuruluşları ile el ele vermeli. Bu tür illetler konusunda farkındalık oluşturmalı ve yardıma ihtiyacı olanlara el vermelidir.
Bağımlılık çok anlamlı bir terimdir. Karmaşık bir konu ve algılamamız da eksiktir. Çünkü birçok yaygın ve ödüllendirici madde de "bağımlılık" yapma potansiyeline sahiptir. Bağımlılıkla ilişkili göreceli zarar doğrusal değildir ve bağımlılığın sonuçları da doğrusal değildir. Herkesin bir maddeye aynı şekilde tepki vermesi beklenmez. İnsanlar genetik yatkınlıklarına, aile geçmişlerine, sosyoekonomik durumlarına, ruhsal bozukluklarına, travmaya ve daha da önemlisi söz konusu maddeye bağlı olarak kullanım bozuklukları geliştirebilirler.
Batı ülkelerinden bazılarında uyuşturucu kullanımına karşı sıfır tolerans yaklaşımından vazgeçip bunun yerine halk sağlığına ve zararın azaltılmasına odaklanmaları, uyuşturucu testleri yapmaları ve yardım arayan kişileri yargısız destek sağlamaları çağrısında bulunuluyor.
Bunu Türkiye’de Yeşilay yapabilir mi? Batı ülkelerinde üniversitelerin birinde yapılan yeni araştırmada öğrencilerin genel nüfustaki aynı yaş........
© Aydınlık
