menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mossad nasıl kuruldu? Bir dönem MİT’in başına oturdu...

27 49
18.06.2025

Gazetelerde, televizyonlarda sıkça ‘Mossad İran’a sızdı’ propagandası görüyoruz. Bir dönem Mossad MİT’e de sızmıştı. Hiram Abas, Mehmet Eymür gibi MİT’in başındaki isimler ve ekipleri, CIA-Mossad bağlantılıydı. 15 Temmuz Darbe girişiminden sonra MİT’te önemli ölçüde temizlik yapıldı. Ama Gladyo temizliğinde kesin çözüm NATO’dan çıkmak...

Gazetelerde, köşe yazılarında, televizyonlarda en çok konuşulan konulardan biri, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarında Mossad’ın rolü. Yakın bir zamanda Ukrayna da, Rusya’ya dronlar sokarak bir saldırı düzenlemişti. O dönem bunun CIA etkisiyle olduğunu yazanlar, bu kez CIA’yı görmüyor. Onlarca ülkenin istihbarat desteğini hiçe sayıp sadece Mossad övgüleri yapıyor. İran’ın zaafından bahsediyor.
Savaşlarda dil günlük dile benzemez. Tuttuğunuz tarafı işaret eder. Savaşlarda tuttuğunuz tarafın zaaflarını değil, gücünü öne çıkarırsınız. Düşmanın ise zaafını büyütüp, cephesini bölmeye yönelik hamleler yaparsınız. “Tarafsızız” ve “gerçek bu” kisvesi üzerinden yapılan yorumlar bu durumun üstünü örtmüyor. Örneğin dün CNN Türk ekranlarında uzmanlar, “Türklük” adına İran’da bölücü sonuçlara açabilecek tavırlar sergilediler. “Tarafsızlık” denilen uyanıklık, burada da çıkıyor ama dönüp komşunuza düşmanlık yapmış oluyorsunuz. Hal böyle olunca, bu kez İran’da da benzer tavırlar çıkabilir. Bu iki ülkenin arasının açılmasına sebep olabilir. Bundan beslenecek olan ise İsrail’dir.


“Azerbaycan”, “Türklük”, “mezhepçilik” üzerinden yapılan bölücü kışkırtmalar da, “MOSSAD İran’a sızdı” propagandasıyla İsrail’i güçlü gösterenler de sonuç itibarıyla İsrail’in politik ajandasına artı olarak yazılıyor.
Bunları Türkiye’nin ders alması için aktarıyorsanız, o halde iğneyi başkasına batırırken çuvaldızı kendimize de batırmamız gerekiyor. Bu konuda uyarıcı yorumlar değil, doğrudan İran’ı güçsüzleştiren yayınlar dikkat çekiyor. Fakat bu propagandayı yapanlar, Mossad’ın bir dönem MİT’e sızdığını ve MİT’in başındakilerin Mossad bağlantılı olduğunu gözden kaçırıyor. Peki Mossad nasıl kuruldu ve MİT’te nasıl etkili oldu?

Takvim gazetesinin 10 Haziran 2010 tarihli haberinde Mossad’ın kuruluşu anlatılıyor: “Tarihi binanın (İstiklâl Caddesi’ndeki Mısır Apartmanı) ilk ünlü kiracısı, ‘Dişçi Sami’ olarak bilinen Yahudi Sami Günzberg’di. Dişçi Sami’nin ofisi, politik kulislerin merkeziydi. Orgeneral Rüştü Erdelhun, Sami’nin etkisiyle Menderes döneminin Genelkurmay Başkanı oldu. Bir gün binaya bir kiracı geldi. Adı Reuven Shiloah’tı. İsrail Dışişlerinde memurdu. Shiloah, İsrail’in kurucusu Ben Gurion’la birlikte Mısır Apartmanı’nda Shin Bet’i yani bugünkü Mossad’ın (İsrail Gizli Servisi) temelini attı.”


Bu bir iddia tabiî. Faik Bulut ise, 8 Nisan 1990 tarihli 2000’e Doğru dergisinde, örgütün kuruluşunu ve kökenlerini şöyle anlatıyor:
“MOSSAD'ın tarihi, Hegena adlı illegal Yahudi tedhiş örgütüyle başlar. Der Yasin adıyla bilinen Filistin katliamına imza atan örgüt bu. Filistin topraklarında İngiliz mandası (himayesi) bitince Hegena, 1948 yılında siyasi istihbarat kuruluşu olarak gün yüzüne çıktı. İsrail devletinin kuruluşunun açıklanmasından sonra, istihbarat gerçek bir kaos içindeydi. Kimin ne olduğu belli değildi. O dönemde iki güvenlik örgütü daha kurulmuştu: ŞİRON ve ŞAYİ. Her birinin, biri diğerine karşıt beş ayrı bölümü vardı: Siyasi casusluk, iç güvenlik, karşı casusluk, askeri istihbarat, deniz "istihbarat gibi. Bunların eşgüdüm merkezi, yani düzenleyici beyni yoktu. Her bölüm kendi planıyla ortak hedefe yöneliyordu. Bu durum 1951 Nisan'ına kadar sürdü. Dönemin Başbakan'ı David Ben Gorion yönetimde gemleri ele alınca, adı geçen bölümler arasındaki rekabete son verme kararı aldı. Yakın adamlarından Reyhon Şilwa'yı istihbaratı düzenlemekle görevlendirdi. Şilwa, içişleri bakanlığına bağlı ama özerk bir istihbarat kurdu. Adı MOSSAD.”

Mossad, MİT’te Hiram Abas ve Mehmet Eymür gibi isimlerle etkin oldu. Vatan Partisi’nin yayın organları Aydınlık ve 2000’e Doğru dergisi, MİT içindeki CIA-Mossad kliğinin üzerine gitti. MİT'teyken Hiram Abas'ın kod adı "Patron"du. Çalışma arkadaşları kendisine böyle hitap ederlerdi. 2000'e Doğru ise ona "Mister Komplo" adını uygun gördü. (30 Eylül 1990, Yüzyıl.) Çünkü her şeyin arkasından o çıkıyordu. Peki, kimdi Abas?

1932'de İstanbul'da doğan Hiram Abas, İran-Azerbeycanlı varlıklı bir ailenin çocuğuydu. Babası en yüksek derecede Masondu. Onun için oğluna Yahudi efsanelerinin büyük ustası “Hiram Usta”nın adını koymuştu. Hiram, Saint-Joseph'ten sonra SBF'nin İdari Bölümünden mezun oldu. Yedek subaylığından sonra MİT'e girdi. Bir süre İstanbul ve Ankara'da çalıştıktan sonra CIA'nın çeşitli okullarında dört yıl eğitim gördü. 12 Mart'ta İstanbul'da çalıştı. İşkenceli soruşturmaların önde gelen simasıydı. Aydınlık gazetesi, 1978 yılındaki yayımlarında, Marmara gemisi ile Eminönü araba vapurunun batırılması gibi sabotajların ve fırtına operasyonlarının arkasındaki beyin olduğunu yazmıştı. Daha sonra Ankara'da MİT'in........

© Aydınlık