menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ABD ekonomisi: Stagflasyon artık bir esinti olmaktan çıktı

30 3
21.09.2025

ABD ekonomisi, bir yanda yükselen enflasyon, diğer yanda zayıflayan istihdam piyasası ile giderek büyüyen bir uçurum yaşıyor. Oysa ana akım Keynesyen teoriye göre bu durum yaşanmamalı. Çünkü zayıflayan işgücü piyasası, ücret artışlarının ve tüketici talebinin azalmasına yol açar ve enflasyon da bu şekilde düşer. Sözde enflasyon ile işsizlik arasında bir denge kuran Phillips Eğrisi’ne dayanan bu teori, 1970’lerdeki kriz ile çürütülmüştü. O dönemde enflasyon patlamış, aynı anda işsizlik de fırlamıştı. 2010’larda Büyük Durgunluk sonrası da aynı durum yaşandı; işsizlik rekor düşük seviyelere inerken enflasyon neredeyse sıfıra yaklaştı. COVID sonrası 2021-2024 döneminde ise enflasyon keskin şekilde artarken işsizlik düşük seviyelerde kaldı.

Peki Keynesyen teori neden yanıldı? Çünkü bu teori, harcama ve fiyatları belirleyenin toplam talep (aggregate demand) olduğunu varsayıyor. Talep arzı aşarsa fiyatlar artar. Oysa hem 1970’lerde hem de 2010’larda belirleyici unsur arz tarafıydı, toplam talep değil.

1970’lerde ekonomik büyüme, sermaye kârlılığı ve yatırımların düşmesiyle yavaşladı; ardından enerji arzı kesintiye uğradı ve petrol fiyatları fırladı.

2010’larda büyüme süründü, enflasyon düştü ama işsizlik artmadı.

2020’lerde pandemi sonrası arz zincirleri bozuldu, enerji fiyatları yükseldi ve vasıflı iş gücü azaldı. Sorun yine arz tarafındaydı.

Bu dönemlerde monetarist teori de geçerliliğini yitirdi. Merkez bankaları – özellikle Milton Friedman’ın öğrencisi olan ve para arzının fiyatları belirlediğini savunan Ben Bernanke başkanlığındaki ABD Merkez Bankası (Fed) – 2008-09 Büyük Durgunluğu’na çözüm olarak faiz indirimine ve “niceliksel gevşeme”ye (quantitative easing – QE) yöneldi.

Fed, para “bastı” ve bankalardan devlet ve özel sektör tahvilleri satın aldı; bu yolla bankaların şirketlere ve hane halkına kredi vermesi, yani para arzını artırması bekleniyordu. Ancak bu gerçekleşmedi. Reel ekonomi durgun kaldı ve enjekte edilen para, yalnızca finansal varlık fiyatlarını şişirdi. Hisse senedi ve tahvil fiyatları patladı.

Monetarizm de Keynesyen teori gibi, ekonomik büyümenin gerçek belirleyicisi olan sermaye kârlılığı ve arz tarafını göz ardı etti.

2025’in başlarında ABD ekonomisinde “stagflasyon” (durgunluk enflasyon) tehlikesine işaret edilmişti. Stagflasyon, milli gelirin ve istihdamın durgunlaştığı ya da çok yavaş arttığı, ancak fiyatların yükselmeye devam ettiği bir durumdur.

ABD ekonomisi yavaşlıyor. 2025’in ilk yarısında büyüme oranları düzensizdi. Bu durum,........

© Aydınlık