menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Trump’ın kâbusu Zohran Mamdani ‘Yüzde yüz komünist’

48 6
05.07.2025

Berber olan büyükbabası Frederick Trump, 1885’te Almanya’nın Bavyera eyaletinden (Münich-Münih kenti ile meşhur) ABD’ye göç etmiş. Berberlik ve genelev işletmeciliği yapmış. 1905’te Donald Trump’ın babası Fred Trump doğmuş. Babası Fred Trump, “Yaşasın cehennem!”, “Ya biz yok olacağız ya onları yok edeceğiz!” sloganıyla, başta siyahiler olmak üzere kendi teninden, dininden, mezhebinden, meşrebinden olmayan herkesi aşağılayan, canlarını, mallarını, ırzlarını helal eden Ku Klux Klan (KKK) örgütü mensubuydu. İllegal faaliyetleri ve nefret söylemi sebebiyle tutuklandı. Bunun oğlu olan Donald Trump 1946’da doğdu. 200 milyon dolar servetin sahibi babası sayesinde rahat, şımarık, para sever, şöhret sever, güç sever ve bunlara sahip olanları çok sever ama en çok da onların kendisine biat etmeyi sever. Bir de “örgütüm, şirketim, adamım, bakanım, ajanlarım, ordum, kararım” demeyi sever.

BEN ifadesini büyük puntolarla kullanır. Tanrının özel ve seçilmişi olduğu fikriyatını ve ona bunu hissettireni çok sever. Mali şöhretin tek başına yeterli olmadığını düşündü. 2004’te NBC televizyonunda şovmenliğe başladı. “Kovuldun!” en çok kullandığı ve şovu ile özdeşleşen kelimeydi. Başkanlık koltuğunda oturduğunda övgülere boğduğu Elon Musk’a da “Kovuldun!” dedi. Tanrılığından şüphe edenleri, hoşlanmadıklarını, sözleri dışında konuşanları cennetinden kovan, söylem ve eylemlerini eleştirenlerden nefret eden, yalanlarını deşifre edeni parçalamak isteyen “Tanrı” misali. “Benim ilahi varlığım ve görevlerime itiraz edene yaşasın cehennem.” diyen ancak haddini bildirene, “Kral çıplak!” diyene, cesur yürek olana karşı süt dökmüş kediye dönüşen, üslerini vurana teşekkür eden bir mahlûk. Vardır bir hikmeti ve bu şerde bir hayır.

Yüksek lisans yaptığım üniversitem University of New Hampshire’ın daveti üzerine Amerika’daydım. Bu vesile ile aile efradını, halen hayatta olan hatta halen üniversitede ders veren hocalarımızı, dostları tekrar görmek nasip oldu. Bu esnada gündemimizde bolca siyaset de vardı. Amerika’da ciddi bir toplumsal uyanış var. Siyasete ilgisiz, özellikle de ABD dışında olanlara karşı kayıtsız olan geleneksel Amerikalılar arasında tartışılan konular; Kanayan Gazze, Suriye, Lübnan, İsrail ve ABD’nin İran’a saldırması, İran’dan Amerikalılar için sürpriz olan savunma ve saldırı ile İsrail’i “haşat” etmesi , Trump’ın nükleer tesisler konusunda “yalan” söylediğinin belgelerle tedavüle sokulması, İran’ın ABD üslerini hedef alması ve burada kullandığı “ABD askerlerine zarar vermeme noktasında gösterdiği akıllı diplomasi hassasiyeti”, Netanyahu ve onun idaresindeki İsrail’e duyulan derin öfke, ABD’de yaşayan........

© Aydınlık