menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘Tek devlet, tek millet, tek ordu: Tek Suriye’

58 21
12.07.2025

Şıracı Netanyahu bozacı Trump’ı Nobel Barış Ödülüne aday göstermiş. Nobel Barış Ödülü onu en çok hak eden Donald Trump, Binyamin Netanyahu ve Ahmet Şara’ya verilmelidir. Barış ödülüne karar veren üst akla önerim bu listeye pek muhterem Büyükelçimiz Tom Barrack’ı da katmalarıdır. Bu isimlerin hepsi sadece barış ödülünü almamalı Golan (Colan) bölgesine, Suriye sahiline, Fırat’ın hem batısı hem doğusuna heykelleri dikilmeli. Neden mi? Netanyahu, tanrısının en seçkin ve en makbul bir mahlûkatı olduğunu kanıtlamış ve sıfatına uygun davranmıştır. Saddam ve Kaddafi’den sonra tanrıları rahatsız eden en tehlikeli yapılar olan HAMAS, Hizbullah, İran, Esad, Filistin’e karşı savaştı. Trump, şeytanın örgütü olan BM kararlarına uymamış, Kudüs’ün Netanyahu’nun başkenti olduğunu ilan etmiştir. Tüm ABD Başkanları ve Kongresine rağmen İsrail’deki ABD Büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşımıştır. Şer odakları BM ve uluslararası kuruluşların kararını mübarek elinin tersiyle itmiş ve Suriye’nin işgal ettiği Golan bölgesinin Netanyahu’nun mülkü olduğunu korkusuzca savunmuştur.

Bazı okurlarımız “saygısız, dengesiz, çatlak ve tarih cahili” olarak gördükleri Trump’ın ödüle aday gösterilmesini hazmedemiyorlar. Kuyruk acıları var. Neymiş, bazı Afrika ülkesi liderleriyle görüşmesinde birisine, “hızlı konuşun, yoğun bir programım var” dediği için saygısızlık etmişmiş. Kutsal vaktinden zaman ayırmış yetmiyor mu? Başka neymiş Liberya devlet başkanına, “bu masa etrafındakilerin birçoğundan daha güzel İngilizce konuşuyorsunuz. Nerede öğrendiniz?” diye sormuş. Meğer ki, Liberya, 1822 yılında, ABD’de Azad edilmiş köleler tarafından bizatihi Amerika Koloni veya Kolonizasyon Derneği teşviki ve desteği ile Afrika'ya inşa edilen ilk “siyahi” ABD sömürge kolonisiymiş. 1847’de Amerikan Kolonizasyon Derneğinden bağımsızlığını ilan etti. Ülkenin resmi dili de İngilizce. Tamam Trump bunları bilmeyebilir ama bizim can sıkıcı tarihçilere değil kurnaz siyasetçilere ve parayı-yolunu bulan ve koparan yiğitlere ihtiyacımız var. Tanrıları ne demişti, “memurlarımız işini bilir.” Ayrıca bu kadar kusur sizin Osmanlı kadılarının kızlarında da vardı.

Nobel Barış Ödülünü en çok hak edenler arasında olan Thomaz Barrack eski yoldaşları YPG, SDG, HTŞ, El-Nusra, PKK’ya hitaben “Vazife tamamlandı. Yeni, meşru ve daha etkili sopalara ihtiyacımız var.........

© Aydınlık