menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Quo vadis şüküristan?

26 23
11.05.2025

Ekonomi ve işletme alanlarında hem lisans hem de yüksek lisansa sahip biriyiz. Ama Türkiye’de bir türlü çözemediğimiz varlık-yokluk, zenginlik-fakirlik, sahip olanlar-yoksullar konusunda, tüm bu okuduklarımız fazla bir işe yaramamakta. Yani mikroekonomi, makroekonomi, bütçe, maliye, istatistik filan gibi, tipik ekonomi-işletme okulundaki tüm derslerden, oldukça da iyi derecelerle mezun olmuşluğumuz da var. Lakin, iş tüm bu “bilimleri” hayata uygulamaya gelince, hele de Türkiye’de, işin içinden çıkamamaktayız. Aydınlık’taki köşesinden komşumuz olan ve Mülkiye’den sınıf arkadaşımız Hakan Topkurulu ve diğerlerine çağrımız olsun ki yardım alalım, memleketi çözümleme konusunda!

Mahallemizin en eski arabasına sahibiz galiba. Tam tamına 24 yaşında bir Toyota, Corolla. Şu anda, bu yazıyı yazarken oturduğumuz pencereden baktığımızda ise, inci taneleri gibi dizilmiş 4 adet BMW, 3 adet Mercedes, 2’şer adet Audi ve Volkswagen, birer tane de son modelinden Land Rover, Volvo ve Peugeot görebiliyoruz. Karşı köşedeki araba yıkama yerine daha neler neler geliyor. Maserati ve Ferrari görmüşlüğümüz de var. Porche zaten hemen her gün bir adet gelen bir marka. Avrupalıların ve Batılıların Türkleri neden sevdiklerini anlamak hiç de zor değil bu listeye bakınca. Adamlar bizleri sevmesinler de kimleri sevsinler, değil mi?

Böyle bir listeye, 20 sene yaşadığımız, ABD’nin en zengin eyaleti olan Kaliforniya’daki Berkeley şehrinin sokaklarında bile rastlamamış olmanın hayreti ile, hemen her gün seyretmekteyiz bu garip sıralanmayı. Hatta daha sonra beş senemizi verdiğimiz New Mexico’nun Santa Fe şehrinde bile, bunları ancak süper zengin ve Hollywood eskisi bazı artistlerin altında görmüşlüğümüz olduğunun farkına varıyoruz düşününce.

Bunun da üstüne, sokaklarımızdaki arabaların hemen hemen yarısının SUV dedikleri ve bizim hepsine birden “Cip=Jeep” adını verdiğimiz büyük araçları da ekleyince, aklımız daha da karışıyor. Evet, Mersin’den Torosların tepelerine sadece bir saatlik yolculuk ile çıkabilirsiniz. Acaba........

© Aydınlık