menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Doğru zamanda doğru yerde olmak mı?

19 1
24.11.2024

Colorado’nun Kayalık Dağlarından, yangından mal kaçırır gibi inmek zorunda kaldığımız günün akşamında, nihayet ölmeden motelimizdeyiz. Arabanızı oda kapısının önüne park edebildiğiniz zaman, oteller motel oluyor sanırım. 18 tekerli tırların arasında, gece yağan karın kayganlığında her saniye ölümle karşı karşıyasınız bu kış gününde.

Bir yanlış hareket, sizi otoyolun dibinde akan, aslında otoyolun takip ettiği Colorado nehrinin buz gibi sularına gönderebilir. Ama nedense bu devasa TIR şoförleri, bambaşka birer yaratıklar doğrusu. Hava durumu sanki onlar için bir eğlenceymiş gibi, basıyorlar gaza.

Fakat arada bir, kocaman bir yastık misali otoyolun ortasında boylu boyunca uzandıkları da oluyor. İşte sadece birkaç saat önce, yine bir TIR Kayalık Dağların 3500 metre tepelerindeki Veil geçidi civarlarında devrilince, yollar kapanıverdi ve biz de yüzlerce yolcu ile kuş uçmaz kervan geçmez bir köyde, kahve üstüne kahve içerek dört saat geçirdik.

Yaşarken korkunç gelen bu anıyı, Kayalık Dağların eteklerindeki sıcacık motel odasında heyecanla hatırlayıp, konumuzu Amerikan Rüyasına getirmek istiyoruz. İki yüz senedir edebiyatı yapıla yapıla gına getirilmiş olan Amerikan Rüyasının bugünkü hallerine, son bir ayda yaptığımız 5 bin kilometrelik seyahatlerimiz sırasında gözlemlediğimiz olgularla bir göz atalım istedik.

Amerikan Rüyası aslında “doğru zamanda, doğru yerde” bulunduğun zaman, kucağına düşeceğine inanılan bir hayal olarak formüle edilmişti. Clint Eastwood filmlerinde sürekli izlediğimiz gibi, eğer bu doğru zamanı aynı zamanda doğru yerde bulunca, Amerikan Rüyası sizin oluvermekteydi. Buradaki “Doğru Yer” aslında kocaman kıtanın her metrekaresi olarak tanımlanmıştı.

Yeter ki siz “Doğru Zamanı” yakalayıp oraya yerleşin, rüyanız tamam haline gelecekti. Benim dediğiniz yerde, sizden daha önceleri zaten var olanların varlığı, yok sayılabilirdi eğer elinizde silah varsa ve gözünüz insan hayatını görmez hale gelmişse!

Bunun teorisini de 1800’lerde yaparak, hemen pratiğe geçirmişlerdi. "Önceden Belirlenmiş İlahi Kader", 19. yüzyıl Amerika Birleşik Devletleri'nde, Amerikalı yerleşimcilerin Kuzey Amerika boyunca batıya doğru yayılmaları gerektiği ve bu durumun hem açık ("apaçık") hem de kesin ("kader") olduğu inancını temsil eden bir ifadeydi.

Bu inancın kökleri, Amerikan istisnacılığına ve Romantik........

© Aydınlık


Get it on Google Play