Kayyum mu, kayyım mı?
Sürekli yazı yazdığım gazetemizin de “kayyum” yerine “kayyım” yazdığını görünce irkildim. Üzüldüm de… Dahası benim yazımdaki “kayyum” da “kayyım” yapılmış.
Mum dibini ışıtmaz hesabı, demek ki dibimizi ışıtamamışız.
Oysa sürekli dil yanlışları, dil kuralları üzerinde yazıyorum, kitaplarımda da yabancı sözcüklerin yazımında izlenen yolları uzun uzun anlatıyorum.
Aydınlık’ta “kayyum”un neden birden “kayyım” olduğunu tahmin edebiliyorum.
Nitekim biraz soruşturunca tahminim doğru çıktı.
Sözcüğün Arapça aslını bilen biri bizim editörleri etkilemiş.
Hani yarım doktor candan, yarım hoca dinden eder derler ya; “kayyum”un “kayyım” olmasının gerisinde de böyle bir olay var.
Kaş yapayım derken göz çıkarmışlar.
Evet “kayyum”un Arapça aslı “kayyım”dır, ancak bu sözcük de dilimize geçen binlerce yabancı sözcük gibi Türkçenin ses kurallarından, ses özelliklerinden etkilendi ve değişti. Bu sözcükten türetilen bir de “kayyumluk” var. Buna da herhalde “kayyımlık” demeyeceğiz. Cumhuriyet’ten sonra........
© Aydınlık
