'İstanbul' mu büyük yoksa 'Deprem' mi?
Eğer bu yazıyı “İstanbul’da büyük deprem olacak mı?” veya “Beklenen Büyük İstanbul Depremini mi yaşadık?” sorularının cevabını almak için okuyacaksanız başlamadan uyaralım. Bu yazıda o tartışmaya cevap vermeyeceğiz. Konuyu uzmanlarına, yer bilimcilerin tartışmasına bırakıyoruz. Ancak bu yazıda olası büyük depreme ve İstanbul’un geleceğine ilişkin bazı sorulara yanıt aramaya çalışacağız.
23 Nisan tarihindeki 6,2 büyüklüğündeki deprem sonrası Hükümet ve ana muhalefet partisi kavgaya tutuştu. Bu kavgada İstanbul halkı, ekonomimiz, güvenliğimiz ve geleceğimiz tehlikeye giriyor. Merkezî yönetim ve yerel yönetimler birbirini suçlamak yerine ortak çalışma yapmalıdır. Kamu yararı tüm tartışmaların önündedir.
Bırakalım birileri Hükümetin bakanlarını sıraya dizip krizi yönetiyormuş görüntüsü vermeye devam etsin. Bırakalım birileri 6 yıldır görevi süresince depreme önlem almayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanının 1,5 aydır cezaevinde olmasından ötürü hiçbir şey yapamadıklarını söylesin. Biz İstanbul’un gerçeklerini konuşalım.
Tahta bavulunu hazırlayarak Anadolu’nun ücra köşelerinden gelip İstanbul Haydarpaşa’da tren garından inen tipi hepimiz biliriz değil mi? Hepsinin ilk söylediği “Seni yeneceğim İstanbul”du. Bir gerçeği artık açıklamakta yarar var: Evet, İstanbul yenildi! Anadolu’da tarım ve hayvancılık bittiği, iş olmadığı, ekmek parası kazanılamadığı........
© Aydınlık
