Sarıklı amiral, amiraller bildirisi, kılıçlı yemin
Kamuoyunda “Sarıklı Amiral” olarak bilinen Mehmet Sarı’nın geçmişi hakkında birçok yayın organında palavra şeyler yazıldı. “Sivil üniversitede eğitimini tamamladıktan sonra mühendis kadrosundan Deniz Kuvvetleri bünyesinde sözleşmeli subay olarak atandığı”nı; “sözleşmeli astsubay iken, 15 Temmuz’dan sonra yürürlüğe giren bir kararname ile subaylığa geçiş yapıp amiralliğe terfi ettiği”ni filan uydurdular… Bugün bile web sitelerinden düzeltmeleri yapılmamış bu uydurma bilgilerin “palavra” olduğunu rahatlıkla yazmamın nedeni; Mehmet Sarı ile, 1983-1991 arası 8 yıllık dönemde, aynı askerî okulda, aynı sınıfta eğitim almış olmamdır. Kamuoyunda “Sarıklı Amiral” olarak bilinen Mehmet Sarı, benim gibi, 1991’de Deniz Harp Okulu’ndan mezun olmuş bir deniz subayıdır. Askerî okulda, “çok çalışkanlar” listesinde olduğunu, yani onunla yüksek not rekabeti içinde olduğumu hatırlıyorum. Aramızda samimiyet olmadığından ve görev alanlarımız kesişmediğinden Harp Okulu mezuniyetinden bugüne geçen 34 yılda bir defa bile yüzünü görmedim. Fakat başarılı bir görev geçmişinin olduğunu duyuyordum. Özetle; 1991-94’te donanmada çalıştıktan sonra, 1994-97’de ABD’de Elektronik ve Bilgisayar Mühendisliği yüksek lisansı yaptı; sonrasında Deniz Kuvvetleri Karargâhı, Askerî Tersaneler, MİLGEM Proje Ofisi, Deniz Harp Okulu ve Tersaneler Genel Müdürlüğü’nde nitelikli görevlerde bulundu. 2017’de Tuğamiralliğe terfi ettirildi ve 2020’ye kadar Tersaneler Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı.
Görev geçmişine bakarak Mehmet Sarı’nın, çalıştırıldığı başta MİLGEM olmak üzere pek çok savunma sanayi projesinde başarılı bir grafik sunduğu için Tuğamiralliğe terfi ettirildiğini varsayıyorum. Varsayımsal fikir belirttim, çünkü birlikte çalışmadığım biri hakkında nesnel performans değerlendirmesi yapmak, yanıltıcı olabilir. Bazı siyasetçiler, Mehmet Sarı’nın kurmay olmadığı hâlde amiralliğe terfi ettirilmesini eleştirdiler ki iyi bilmedikleri bir konuda yorum yapmış oldular. Çünkü kadroları “Tuğamiral/Tümamiral” olan tersane komutanlıkları veya MSB’nin teknik genel müdürlükleri için, tersanelerde çalışmış ve başarılı olmuş yüksek mühendis albaylar amiralliğe terfi ettirilirler. Kanaatime göre, -eğer daha iyisi yok ise ki, 15 Temmuz’un hemen sonrasında başka seçenek kalmamış olabilir- Mehmet Sarı’nın amiralliği liyakati bakımından bir sorun görünmüyor. Bunları yalnızca nesnellikten vazgeçemediğim için yazıyorum; çünkü 34 yıldır görmediğim Mehmet Sarı’nın tarikat bağlantısını, ben de herkes gibi, 25 Mart 2021’de medyaya servis edilen “üniformalı, takkeli ve cüppeli” fotoğraflarından öğrendim.
İktidara yakın yayın organları, “Arkadaşının evinde takke ve cübbe giyerek ibadet yaparken gizlice fotoğrafı çekilip basına sızdırılmış; ne var bunda?” havasındaki yayınları ile Mehmet Sarı’yı savunurken; ana muhalefete........
© Aydınlık
