Emekli Deniz Astsubayı Murat Beşoğul, geçen yıl, Haziran-Temmuz aylarında “İnsaf OYAK Ölüyoruz!” yazılı bir pankart ile OYAK Genel Müdürlüğü önündeydi. Geçen hafta, aynı yerde, yeni bir bireysel eyleme daha başladı. Bu defa elindeki pankartta “Dikkat! Hırsız mı var? OYAK” yazıyordu. Murat Beşoğul’un pankartından, “OYAK Yönetimi’nin şeffaf olmaması”ndan şikayetçi olduğu, gayet açıktır…

“Şeffaf” filan olmadıkları halde, “şeffaflık” kelimesini yüzlerce kez kullanarak OYAK üyeleriyle adeta alay eden OYAK yöneticileri, belki de dünyanın en gizemli holding yöneticileridir. OYAK yöneticilerinin hangi sektörlerde, bırakın neler yapacaklarını, neler yaptıklarını bile kendilerinden başka bilen olmaz. Milli Savunma Bakanlığı’nın (yani Hükûmet’in) en basit temsil organlarından bile dışladığı emekli OYAK üyeleri, dilekçeler ile OYAK’a sorular sorarlar; ama “ticari sır” cevabından başka bir cevap alamazlar. Bu nedenle, OYAK üyelerinin, gizeme boğulmuş belirsiz ve de delilsiz konularda, OYAK yöneticilerinden hesap sormaları bile elbette ki ihtimal dışıdır. Anlayacağınız, OYAK’ın “tuzu kuru” yöneticileri, “şirket sırrı” bahanesiyle, OYAK üyelerine karşı, hemen her konuda, kendilerine yüzde 100’lük bir hukuksal dokunulmazlık sağlamış durumdadırlar.

OYAK yöneticilerinin gizem zincirinin, bir ölçüde kırılabildiği tek sektör ise “konut sektörü”dür. Buradaki “kısmi gizemsiz”liğe OYAK’ın “konut sektörü” perakendecileri arasında yer alması neden olmaktadır. Peki, OYAK’ın “gizem”i kaçmış bu “konut üretim ve satış” faaliyetlerinin OYAK üyelerine ne hayrı var? Bunu biraz inceleyelim…

205 sayılı kanunun 33. (g) maddesinden de anlaşılacağı üzere, OYAK’ın kuruluş amaçlarından biri de “üyelerine konut edindirmek”tir. 2016-2024 arası dönemde OYAK’ın sadece 18,7 kat büyüdüğünü, iki hafta önceki yazımda okumuştunuz. Merkez Bankası verilerine göre, aynı dönemde konut fiyat endeksi 8,82’den 165,9’a yükseldi, yani 18,8 katına çıktı.

Bunun anlamı şudur: OYAK üyelerinin birikimleri,........

© Aydınlık