Güney Kıbrıs mı İsrail’e; İsrail mi Güney Kıbrıs’a güveniyor?
Fransa’nın Süveyş’te kanal inşası için imtiyaz alması üzerine, İngiliz Albay William Allen, 1855’te, kendi hükûmetine, Filistin toprakları üzerinde alternatif bir kanal açılmasını önerdi. Bu öneriyi benimseyen ve uzun süre kafa yoran İngiltere, aşırı borca düşen Mısır Hidivi’ne ait yüzde 44’lük Süveyş Kanalı hisselerini, bir el çabukluğuyla ele geçirmeyi başarınca, 1875’te, Filistin’de kanal açmaktan vazgeçti.
Mısır’ın 1956’da Süveyş Kanalı’nı millileştirmesi üzerine İsrailli yöneticiler, jeopolitik dezavantajın çözümü için yeni arayışlara yöneldiler. O dönemde ABD’de yayınlanan The Jewish Herald gazetesine atılan manşetten anladığımıza göre; ABD, İngiltere, Fransa ve İsrail; Süveyş Kanalı’nın alternatifi olacak yeni bir kanalın inşası konusunu 1957’nin Mart ayından itibaren müzakerelere başladılar.
6 yıl süren jeolojik etütler sonrasında, 1963’te, ABD Hükûmeti, Necef Çölü’nü kat edecek ve Gazze’nin kuzey sınırına yakın bir güzergâhtan Doğu Akdeniz’e çıkış yapacak “Ben Gurion” isimli bir kanalı inşa etmeyi İsrail’e resmen teklif etti. Söz konusu kanalı, 520 adet nükleer bomba patlatarak açmayı öneren ABD, 575 milyar dolarlık astronomik giderin çoğunu üstlenmeyi bile önerdi. Gerçekte ABD, kanser vakaları katlanarak arttığı için Nevada Çölü’ndeki nükleer denemelerini sonlandırmak zorunda kalmış ve yeni nükleer denemeler için Necef Çölü’nü gözüne kestirmişti. Nükleer kirlenmeden İsraillilerin değil, Arapların etkileneceği konusundaki ABD ısrarlarına rağmen, bu riski göze alamayan İsrail, projeye onay vermedi.
Zaman içinde teknolojide yaşanan gelişmeler sayesinde, sert arazi yapısındaki Necef Çölü’nde nükleer patlatma gerekmeden ve çok daha düşük maliyetle kanal inşa edilebileceği anlaşılınca İsrail, içinde yaşadığı sabırsız kıpırdanmaları gizleyemez oldu. İsrail Kabinesi’nin 2012’de yaptığı “Ben Gurion Kanal Projesi” konulu toplantıda, “şartların uygun olacağı zamana kadar biraz daha beklenilmesi” kararı çıktı. Erteleme kararı için sunulan gerekçe “finansman zorlukları” olmakla beraber; asıl mesele “projeyi engelleyeceği düşünülen güvenlik endişeleri” idi…
Bir Trump projesi olan 13 Ağustos 2020 tarihli İbrahim Antlaşması’nı imzalayarak Birleşik Arap Emirlikleri ile ilişkilerini normalleştiren İsrail, kanal projesi için biraz daha........
© Aydınlık
