Trump ne yapıyor? Dünyaya ve Türkiye’ye etkileri ne olacak? - 2
Trump bir hatayı mı düzeltiyor? Yoksa başka bir ekonomi politikasına mı geçiyor? Bir gün önceki bölümde 1970’li yıllarda Vietnam Savaşı harcamaları ve büyük petrol boykotu sonrasında ABD ekonomisinde sarsılmalar olduğunu ve ABD yönetiminin bunu dolar-altın bağını keserek çözmeye çalıştığını anlatmıştık.
ABD artık doları serbestçe basıyordu. Doların dünyanın kullandığı ana para birimi olmasını da nasıl başardığını anlatmıştık.
Ancak sistemin yapısal sorunları bu pervasız uygulamaların beraberinde ekonomide ağır hasarlar meydana getirdiğini gördük.
Trump iktidara geldiği ocak ayından bu yana git gelli, saldırgan bir ekonomik politika uyguluyor. Bazıları bu pervasız davranışı Trump’ın kişiliğine bağlı davranışlar olarak anlıyor. Trump’ın neredeyse tesadüfen iktidara geldiğini söyleyecekler.
Halbuki Trump ABD’nin hasta olduğunu ve ameliyatla düzelmesi gerektiğini savunuyor.
Şuna karar vermek gerek; Trump rastgele, birtakım tesadüflerin bir araya gelmesi sonucu mu ABD Başkanı oldu, yoksa bu süreç tarihi ve olağan bir süreç mi?
Trump’ın gelmesi tesadüfi bir gelişme değil. Belki başka biri bu uygulamaları daha farklı yapabilirdi ama sonuç değişmeyecekti. Artık ABD için başka bir ekonomi programı uygulanması gerekiyordu.
Birkaç yıldan bu yana Atlantik Sistemi dergilerinin içinde sistemin sona ermek üzere olduğu ve müdahale edilmezse sistemin sonunun geldiğine dair sayısız makale yayımlandı. Bunların arasında Time dergisinin meşhur kapağı en cüretkâr olanlarından biriydi.
2020 yılında yayımlanan Time dergisi, sistemin artık bittiğini ve sıfırlanarak yeniden yapılanmasına gerek olduğunu çok açık bir şekilde ifade ediyordu. Derginin kapağında “The Great Reset-Büyük Sıfırlama” ifadesi yer alıyordu.
ABD’de 2025 yılına kadar uygulanan temel olarak neoliberal politika diyebileceğimiz programı ilk başlatan ABD Başkanı Nixon da Trump gibi Cumhuriyetçi’ydi. 1970’li yıllardan bu yıla kadar birçok Cumhuriyetçi Başkan geldi ve hepsi geçen yıla kadar uygulanan ekonomi politikalarını uyguladı. Ancak bu kez Trump başka bir kulvara geçiyor.
MAGA (Make America Great Again) sloganı ile hasta ABD’yi tekrar eski günlerine kavuşturacağını söylüyor.
Bu sorunun cevabı aşağı yukarı herkes tarafından aynı şekilde veriliyor. Trump; korumacı, içe dönük bir uygulama hedefliyor.
Esası da şuna dayanıyor. Dün uygulananlar sonuçta borcu büyüttü. Üretimden koptuk. Üretimin verdiği vazgeçilmezlik ve liderlik algısını kaybettik. Bunun devamı borç batağında kaybolmaktır. Bunun için ABD’nin tekrar bütçe dengesine kavuşması gerekmektedir. Bütçe dengesinin sürekli aleyhe bozulması ekonominin temeli olan dolara güvenin giderek sarsılmasına ve doların yerine başka bir para birimi geçerek ABD’nin sonsuza kadar hegemonya şansını kaybetmesine neden olacaktır.
Parlayan, şanlı ABD’yi tekrar kazanmak için ne yapmalı? Önce bütçe açığını kapatarak borçlanmanın sonuna gelmeli. Trump bu hedef için birçok kamu ödemesini kesti. En önemlisi de ABD’nin yüksek ticari açık verdiği ülkelere gümrük vergisi uygulamaya başladı.
Yazının en başında bir tespit yapmıştık. Burada bu tespiti tekrar hatırlamamız gerekiyor.
ABD 2. Dünya Savaşı sonrası kazandığı dünya hakimiyetini elinde bulundurma hakkını önce, 1991 yılında Sovyetler Birliği çökünceye kadar ona karşı savaşarak verdi. Bugün ise Sovyetler Birliği’nin yerine Çin Halk Cumhuriyeti’ni aday görmektedir. Çin, 1990’lı yıllarla beraber yaptığı büyük ekonomik atakla ABD’nin elinden üretim üstünlüğünü aldı.
Çin ile birlikte BRICS’i de düşünmek gerek. Ancak Çin dünyada bu yolu açan ve halen Atlantik Sistemi’ne kafa tutulabilmesinin esas nedenidir.
ABD, bugün Çin’i yenmez ve teslim almazsa önündeki dünya hegemonyası yolu tıkalıdır. Bunun için gerek önceki ABD yönetimleri gerek şimdi Trump yönetiminin nihai hedefi, dünya hegemonyası için Çin’i alt........
© Aydınlık
