Çiçekli Terliklerim
Aile büyüğüm aramış, okul çıkışı
kendisine eşlik etmemi istemişti.
Beni de yanına alacaktı çünkü
evinde ziyaret edeceğimiz kişi bir kadın akademisyendi.
Adap ve gelenekler henüz bu denli törpülenmemiş
herkesin birbirine nezaketli olduğu yıllardı.
Yakınım bir erkekti ve
konu komşusu yanlış anlamasın ama en çok da
ev sahibi hanımefendi rahat olabilsin diyeydi eşlik edişim.
Sonbaharın ilk günleri esintileriyle hissediliyordu ve
bir Perşembe günü
İstanbul’un sevilen semti Moda’da
denize biraz da üstten bakan çay bahçesindeydik.
Çoğu öğrencilerin de arada gittiği yerdi ve genelde kalabalık da olurdu.
Ama o gün nispeten sakindi ve
her iki cepheden de manzarayı görebileceğimiz
köşe masalardan birisinde yer bulmuştuk.
Moda deyince akıllara gelenlerden
birisi de meşhur dondurmacı olsa gerek.
Halen de kalabalığı eksik olmaz, bilhassa yaz aylarında.
O tarihlerde trafik sorunu bu kadar büyük değildi ama yine de yola erken çıkınca vaktimiz kalmış
hem biraz sohbet edecek
hem de elimizdeki dondurmaları rahat yiyecektik.
Sezonu henüz kapatmamışlardı,
çeşit de azdı ama dondurma güzelse yenirdi.
Hele de benim gibi çok seviyorsanız.
Ziyaret için ev sahibine de dondurma almayı düşünmüş ama belki
şekeri vardır dokunursa ya da sevmiyorsa uygun olmaz diye vaz geçmiş,
onun yerine İstanbul’un eski kahvecilerinden birisinden
kutusu içinde güzel bir paket Türk kahvesini yanımıza almıştık.
Boş gidilmezdi ev ziyaretlerine.
Duruma göre değişen ne güzel bir gelenektir bu.
Kız istemeye gidiyorsan başka
yemeğe davetliysen başka.
Bizim gibi çok uzun süreli olmayan bir iş sohbeti
için gidiyorsanız başka olurdu.
Çocukluğumun güzel detaylarıdır.
Evimize yemeğe gelen misafirler arasında misafir annelerin
eli boş gelmemek için getirdiği,
çoğu kendilerinin yaptığı değişik lezzetlere denk gelmek.
Bazen de biz gidiyorsak
bilinen, sevilen bir pastaneye uğrardık.
Misafirleri dışarıda yemeğe almak böylesine
moda değildi o yıllar ve makbul olanı da evin hanımının
elleriyle hazırlaması idi.
Gelenlerin severek yiyeceği lezzetlere
öncelik verilerek
mükellef sofralar kurulurdu.
Böylesi günler için nerede nasıl davranılır ve
ne yapmak ya da yapmamak gerektiği üzerine
annemden aldığım dersler geliyor gözümün önüne.
İlkokulu........
© Aydınlık
