menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Batı’dan Rusya’ya yeni cephe girişimi: Gürcistan üzerinden Kafkasya planı

21 1
13.10.2025

Gürcistan, Sovyet sonrası dönemde stratejik konumu nedeniyle hem Batı hem Rusya için baskın öneme sahip bir saha konumundadır. Karadeniz kıyısı, Kafkas geçitleri ve enerji, ulaşım koridorları ile çevresi iç içe geçmiştir. Bu yüzden dış aktörlerin iç siyasete müdahalesi, yasa değişiklikleri, seçim süreçleri ve bölgesel askeri stratejiler birbiriyle sıkı şekilde çakışmaktadır.

Gürcistan Meclisi 2024 yılında “Foreign Influence Transparency” adıyla bir tasarıyı tartıştı. Bu düzenleme, dış fon alan kuruluşların fon kaynaklarını, faaliyet bağlarını ve mali durumlarını kamuya bildirmesini öngörüyordu. Ancak, muhalefet ve sivil toplum kurumları bu tasarının ifade ve örgütlenme özgürlüğüne müdahale riski taşıdığını savundu. Uluslararası kurumlar (özellikle Venedik Komisyonu) bu tasarıyı dikkatle inceledi ve eleştiriler yöneltti.

2025’te yürürlüğe giren Georgia FARA (Foreign Agents Registration Act “Yabancı Etkinin Şeffaflığı Yasası”) ise belirli eşiklerin üzerindeki yabancı fonları alan STK, medya ve benzeri kuruluşları “yabancı ajan/temsilci” olarak sınıflandırma, yıllık raporlama yükümlülüğü, mali denetim ve kamuya açıklama zorunluluğu gibi yeni düzenleyici kuralları yürürlüğe koydu. Bazı kuruluşlar, yükümlülükleri yerine getiremedikleri için para cezaları veya kaynak erişiminin kesilmesiyle karşı karşıya kaldı.

Bu düzenleme ile ortaya çıkan pratik etkiler şunlardır:

• Uluslararası fon sağlayıcıların risk algısının yükselmesi nedeniyle desteklerin önemli ölçüde azalması ya da tamamen geri çekilmesi, bu durumun sivil toplumun finansal sürdürülebilirliğini zayıflatması.

• “Yabancı ajan” etiketiyle kuruluşların kamuoyundaki itibarının zedelenmesi ve özellikle medya, düşünce kuruluşları, araştırma merkezleri gibi alanlarda oto-sansür ve oto-sorumluluk davranışlarının yaygınlaşması.

• Hukuki denetim ve raporlama yükümlülüklerinin artması sonucu, küçük ve orta ölçekli STK’ların faaliyetlerini askıya almak zorunda kalması.

• Siyasi baskı, idari engellemeler ve bürokratik denetimlerin artmasıyla birlikte, ülke içi sivil alanın daralması.

• Ve en önemlisi, istihbarat ve ulusal güvenlik açısından, Batı’nın özellikle muhalif kanat, medya ve akademik çevreler üzerinden yürüttüğü “yumuşak güç” politikalarıyla Gürcistan’ı kendi jeopolitik çıkarları doğrultusunda yönlendirme çabalarına karşı bir........

© Aydınlık