Sporda risk yönetimi
16 yaşındaki Milli judocumuz Emre Yazgan, Erzurum’da çığ altında kalarak hayatını kaybetti. Kocaeli TOHM (Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi) Judo takımının Erzurum’da yaptığı yüksek irtifa kampında 3 sporcumuz da yaralandı.
Ne Kocaeli Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nün web sitesinde ne de Kocaeli TOHM’un sosyal medya hesaplarında sporcumuzun ardında bir başsağlığı yazısı göremedim. Zaten, bu ölüm “başımız sağ olsun” denilip geçilecek bir ölüm değil. Önce ders çıkarılacak, sonra hesap sorulacak bir ölüm.
Federasyonlarımızın, Olimpiyat Hazırlık Merkezlerimizin ve kulüplerimizin; yaptıkları her kampta, yolculukta ve karşılaşmada risk yönetim ilkelerine uymaları gerekir. Risk yönetiminin ilk adımı riskleri belirlemektir. Farkında olmadığınız riski yönetemezsiniz.
Örneğin, sporcularımızı Erzurum’da kampa götürenler çığ düşmesi riskinin ne kadar farkında idi? İkinci adım, farkında olunulan riskin nasıl yönetileceğidir. Bazı riskler hiç kabul edilemez, bazı riskler koruma yöntemleri ile azaltılır, bazı riskler üstlenilir, bazı riskler de transfer edilir.
Hangi riski nasıl yöneteceğimiz, risk yönetim değerlendirmeleri ile belirlenir. İnsan hayatına dair riskler için “bu riski alırız” diyemezsiniz. Yüksek İrtifa Kamp Merkezi’ni yönetenler çığ düşmesi riskinin farkında mıydı; bu riski önlemek için hangi önlemler alındı?
Günlük meteoroloji bilgilerine göre, gerekli önlemler alınıyor muydu? Sporcular, baretli miydi? Yanlarında, çabuk bulunmaları için uyarı cihazları var mıydı? Her şeyden önemlisi; bu kamp doğru yerde ve doğru tarihte mi yapılıyordu?
Umarım yaralanan sporcularımızda kalıcı bir sakatlık yoktur. Ama, ya olsaydı? Sürekli sakat kalan bir sporcunun ömür boyu gereksinimlerini karşılayacak bir tazminat ödenecek mi? Ölen canımızın gelecekte ailesine........
© Aydınlık
visit website