Avrupalılar karar vermesini bilmiyor
Son iki haftadır birçok ülkede, bu yıl Basel’de düzenlenecek Örovizyon Şarkı Yarışması Finali’ne katılacak şarkıların belirlendiği ulusal elemeler gerçekleştirildi. Yarışmalar sonrası ortaya çıkan bir sonuç var: “Avrupalı karar vermesini bilmiyor!” Birçok güzel eserin yarıştığı ulusal elemelerde kazanan şarkılar hep hayal kırıklığı yarattı.
Yunanistan elemesinde folklorik ezgilerin yer aldığı birçok güzel şarkı yarıştı. Geçtiğimiz sene Yunanistan’ı temsil eden şarkıyı da hatırladığımda; yine bu hareketli şarkılardan birinin tercih edileceğini sandım. Geçtiğimiz sene Yunanistan’ı temsil eden Marina Satti, yarıfinal sonrası basın toplantısında “Türk ve İran Müziğinin de yer aldığı Doğu Müziğinin köklü ve zengin olduğunu ve bu zenginliğin Dünya Müziğine çok katkısı olduğunu” belirtmişti. Yarışma şarkısında da, dansçıların yerlerine gitmesi için yapılan çağrı “kaç kaç kaç kaç” şeklinde Türkçe yapılıyordu. Türkçe’nin Yunan kültürünü nasıl etkilediğini gerek şarkının ritminden gerek içerdiği Türkçe kısımdan görebiliyorduk. Satti, açıklamalarıyla ve müziğiyle iki toplumu birleştiriyordu. Yunanistan Ulusal Elemesinde birçok şarkıda aynı keyfi yaşadım. Oylama sonucu, geçtiğimiz seneden farklı bir sunumda yapıldı. Ne jüri oyları ne halk oyları açıklanmadan; önce ilk 3 sonra kazanan anons edildi. İlk 3 arasında anons edilen şarkılardan Vale, folklorik ezgileri de içeren keyifli bir şarkıydı. Diğeri “Sirens”in sözlerindeki bulmaca hoşuma gitmişti. Siren’in iki anlamı vardır; biri itfaiye, cankurtaran ve polis araçlarının uyarıcı sesi; diğeri ise, Yunan mitolojisinde önemli yeri olan üst tarafı kız alt tarafı balık olduğuna inanılan deniz kızı. Efsaneye göre aşk tanrıçası Afrodit, bekaretlerini bir tanrıya ya da ölümlüye vermeyi reddettikleri için genç kızları cezalandırmak için sirene çevirmişti. Yunan mitolojisinin bir sırrını da içinde saklayan Sirens de, Vale gibi eğlenceli ve nitelikli bir şarkıydı. Ancak, kimden nasıl oy aldığı anlaşılmayan ve hiçbir şeye benzetemediğim Asteromata kazanan ilan edildi.
Bir ağıt olduğu belli olan Asteromata’nın sözlerini ve şarkıcı Klavdia’nın açıklamaları okuyunca, niyet belli oldu. Ulusal elemede, uluslararası jürinin 3. seçtiği şarkı; bir şekilde kazanan ilan edilmişti. Ailesi Karadeniz’den Yunanistan’a gelen Pontus Rumu Klavdia “Yıldızlı Gözler” isimli şarkının göç edilişleri ile ilgili olduğunu da itiraf etti. Şarkıda “geri dönüşüm”den bahsediliyor. “Yelkenlerimi açtım” “Unutulmuş Kanatlarım” “Dinlenmekten yoruldum” dibi sözlerle Karadeniz’e tekrar ulaşım özlemi şarkıda dillendiriliyor. Ayrılan bir anne ve çocuğunun tekrar kavuşacağının anlatıldığı şarkıda “Kökün toprağı hiçbir zaman unutulmaz” ve “Alevler onu yenemez” dizeleri düşmanca........
© Aydınlık
