menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yeşilçam’ın prensi: Engin Çağlar…

17 5
yesterday

Sinema oyuncularının ölümleri bir başka oluyor. Sanki çevremizden çok tanıdık birini yitirmiş gibi bir duygu yüklüyor bize. Tanışıklığımız yalnızca beyazperdede izlediğimiz filmlerle sınırlı olsa bile… Çoğunu zaman içinde unutur gibi olsak bile yitip gittiklerinde, izlediğimiz filmlerinden akılda kalanlar birer birer geçiyor geçmiş zaman kurgumuzun eşliğinde… İlk tanışıklığımız, filmlerini beğenip peşine takıldığımız, giderek perdedeki suretiyle örtüşüp nice sevdalar içinde koştuğumuz onca filmlerden arda kalan parçalar zaman zaman özlemini duyduğumuz geçmiş zaman pazılı içinde yerlerini buluyor. Onlar yitip giderken bizler geçmiş zaman dilimlerinde onlardan kalanların içinde kendimizi arıyoruz. Kısacası yitirdiğimiz her bir sinema oyuncusu bizlerin yaşanmışlıklarından da bir şeyleri alıp götürüyor.

Sinemada belle epoqueu’u ya da siyah beyaz filmlerle masumiyet çağını simgeleyen Yeşilçam döneminin bir hayli azalan kahramanlarına veda ettiğimiz bir zaman diliminden geçiyoruz. Her biri oynadıkları filmlerle sinemamızın tarihini yazarken şimdilerde kendileri tarih olup birer birer veda ediyorlar…........

© Aydınlık