Yazarlar ve sinema
Sesli filmlerin İstanbul sinemalarında yaygınlık kazandığı 1929 yılının son aylarında çeşitli basın organlarında sinemadaki bu değişimi irdeleyen çeşitli anketler yapılmaya başlanmıştır. Bu anketlerden ilki 27 Eylül 1929 yılında Milliyet gazetesinin “Sinema Alemi” adını taşıyan haftalık sinema sayfasında “Yeni Anketimiz” başlığı altında yayımlanarak haftalar boyunca sürdürülmüştür. İstanbul’da mevcut, her hafta program değiştiren birinci sınıf sinema salonlarının müdürleri ve film müesseselerinin sahiplerinin katılımıyla yapılan ankette her katılımcıya “Sesli ve sözlü filmler hakkındaki mütalaanız nedir?
Bu filmler sessiz filmleri körletecek mi sorusu yöneltilmiştir. Ankete ilk yanıt verenlerden biri Alhamra (Elhamra) sinemasının müdürü Osman Bey, sesli filmde, sessiz film ile tiyatrodaki tüm meziyetlerin olduğunu belirttikten sonra, dünyanın en meşhur oyuncusunu görüp sesini işitmenin 30-40 kuruş gibi cüzi bir para ile olduğu düşünüldüğünde fennin bu harikasını takdir etmenin kaçınılmaz olduğunu, birkaç yıl içinde sessiz filmlerin yerini sesli filmlere terk edeceğini söyler. Aynı soruya yanıt veren Majik (sonrasında Taksim ve Venüs sineması) müdürü M.F. Franco ise, sinemanın bundan böyle “sesli” ve “sözlü” filmlere ağırlık vererek bütün dünyada ilgi göreceğini ancak, tüm bunlara rağmen sesli filmlerin sessiz sinemayı öldürebileceğini zannetmediğini belirterek “Çünkü bir filmin asıl kıymeti daima mevzuu, tarzı temsili ve........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon