Filiz Akın: Bir kuğu gibi…
Çok yakın aile bireylerinin ve belki de birkaç dostun katıldığı sessiz sedasız bir veda…Yaşandığı gibi… Kimselere görünmeden, üzmeden, tercih edilmiş bir yalnızlığın büyüsünü bozmadan sessiz sedasız bir ayrılış…
Böyledir starların ölümü…. Ne filmlere benzer ne de hayata…
Filiz Akın’ın vedası da kendine özgü oldu. Önceden belirlenmiş bir tercih mi, yoksa ikiye katlamak mı acıyı, bilinmez… Bir söyleşisinde “Bazen saklanmaktan, kenarda durmaktan mutlu olurum” demişti. Sanırım öyle bir şey…
Herkesin bildiği, sevdiği, dahası hayran olduğu bir starın ardından ne yazılabilir ki… Onca yoğun olan filmografisinden birkaç film sıralayıp, yine herkesçe malum olan bir yaşam öyküsünü yinelemek ne işe yarar ki… Yine bir başka söyleşinde “Yapı olarak duygusallığı çok sevmiyorum. Bu bana biraz şişkin egolar gibi geliyor. Duyarlı olmak başka bir şey… İçimde kopan fırtınaları pek belli etmem. Kavgacı bir tip olmadığım için öyle durumların oluşmasına pek fırsat vermem… Biz ayağa kalkamayacak durumda olduğumuzda bile dayanma noktamızın sonuna kadar sette olurduk. Moralim bozuk, bugün bana iş vermeyin, demeyi aklımıza bile getirmedik. O kadar çok çalışıyorduk ki bu konuda eğitimli hale geldik. Duygularımız kontrolümüzün........
© Aydınlık
