menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bir belleği yok etmek…

16 21
14.05.2025

70’lerin sonları…

Döneminin ünlü Yeşilçam bankeri Ferdinant Manukyan, Bomonti’de sahip olduğu Yıldız Film Stüdyosu’nun yıkımı için karar alınınca Hürriyet gazetesine bir ilan vererek stüdyoda filmleri bulunan yapımcıların bir an önce filmlerini buradan almalarını ister.

Zaman geçer.

Hiçbir yapımcı filmini almaya gelmez.

Manukyan uzun bekleyişten sonra tüm filmleri kapının önüne koyar.

Sonra mı?

Bir rivayete göre bir kamyona yüklenerek Sarayburnu’ndan denize atılır.

Denize atılan onca filmlerin ne adları ne de sayıları bilinir.

Çöpe atılan filmlerden yalnızca birinin negatifi bir rastlantı sonucu Ses mühendisi Necip Sarıca tarafından bulunur. Paslanmış kutunun üzerindeki yırtık kâğıtta filmin adı yazar: SUSUZ YAZ….

***

Biraz daha gerilere Osmanlıcadan Latin harflere geçildiği yıllara 1928’e gidelim….

Kasım 1928’de TBMM’de onaylanan on maddelik kanunun dördüncü maddesinde Latin alfabesine geçileceğinden filmlerin üzerindeki eski yazının Türkçeleştirilmesi istenir.

O döneme göre maliyeti oldukça yüksek olan bu işlem yüzünden tüm

© Aydınlık