menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bayramın acı yüzü

12 11
08.06.2025

Ben çocukken Kurban Bayramı hayli ürkütücü bir bayramdı. Doğduğum, büyüdüğüm İzmir’in sokaklarındaki ağaçlara koyunlar ayaklarından asılır, derileri yüzülür ve yol kenarından kanlar ırmak gibi akardı. Köy değil, kent ortamında büyüyen küçük bir kız çocuk için hayli ürkütücü bir manzaraydı. Çok şükür artık sokak ortasında kurban kesmek yasak. Bu görüntüler nedeniyle üniversite yıllarımda vejetaryen olduğum gibi Kurban Bayramlarını da hiç sevemedim. Bayramın adı bile Şeker Bayramı gibi hoş çağrışımlı bir ad değil…

Bayramlar, kutlamalar, anneler, babalar günü, sevgililer günü, vb… Tüketim toplumunda tüketimi, para harcamayı körükleyen özel günler bitmek bilmez. Her şeye sahip geniş aileler için bu özel günler ne kadar heyecan ve keyif verici olsa da birçok insan, hatta çoğunluk için en hüzünlü günler oluyor. Empatiden yoksun ülkemiz insanı sosyal medya ve mesajlar aracılığıyla bu özel günleri çok yoğun yaşıyor, yaşatıyor, ekonominin canlanması uğruna reklamlar hüzünlülerin hüznünü artırıyor. Gelin biraz hüzünlü grupla empati yapalım...

Annesini babasını, sevdiği birini çocukken kaybetmişler yani anne, baba, büyükanne, büyükbaba sevgisine doyamamışlar…

Annesi, babası olup da ondan hiç........

© Aydınlık