menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yaklaşan Mars Devriminin Ayak Sesleri: Aelita

20 1
06.02.2025

Rus Edebiyatının önemli kalemleri arasında yer alan Aleksey Nikolayeviç Tolstoy, 1882 doğumludur. Soyadından da anlaşıldığı üzere, Anna Karenina, Savaş ve Barış (2 Cilt Takım) gibi büyük klasiklerin yazarı
Lev Tolstoy’la akrabadır. Rus Edebiyatının altın çağı olarak adlandırılan dönemde tiyatro oyunları, şiirleri, romanları ve masallarıyla varlık gösterdi ve başarılı işlere imza attı. Aristokrat Tolstoy ailesine mensup olduğu için 1917’deki Ekim Devrimi öncesinde Rusya’dan ayrıldı. 1923 yılında ise sevgi gösterileriyle karşılanarak yeniden ülkesine döndü. 2. Dünya Savaşı’nda Naziler’e karşı bir tutum sergileyen Tolstoy’un yaşanan katliamları belgelemesi ve halkı onlara karşı ayaklanmaya davet etmesi, Rusya’nın siyasi tarihine geçen olaylardan biridir. Bu hareketiyle Nürnberg Yargılamaları’na katkı sağladı ve insanlığıyla ön plana çıktı.

1936’da çocuk edebiyatının klasiklerinden Pinokyo uyarlaması ülkesi içinde oldukça ilgi gördü. Kendi kaleme aldığı eserlerle de okur kitlesi büyüdü. Eserlerinde mizahi bir kimlik de bulunan Tolstoy’un daha önce ülkemizde yayımlanan kitapları arasında önemli nehir romanlar içinde yer alan ve 3 ciltten oluşan “Azap Yolları” da bulunur. Bozgun adlı romanına ek olarak, Düşman Kapımızda, Korkunç İvan ve Büyük Petro gibi tarih ve politika alanlarında yazdığı birkaç kitabı da yine dilimize kazandırıldı. Tolstoy ayrıca Rus bilimkurgu geleneğine de önemli bir katkıda bulundu. Su Adamı ve Hava Adamı Ariel adlı bilimkurgu romanlarıyla tanıdığımız Aleksandr Belyaev henüz bu romanları yayımlamamışken Tolstoy “Aelita”yı 1923’de yayımlamıştı.

Aelita Dünya’da başlayıp Mars’ta devam eden bir roman. Kısaca “bir Mars bilimkurgusu” diyebiliriz. Bu da haliyle klişe bir tabir gizi gözükebilir. Fakat unutulmamalıdır ki Tolstoy bu romanı yazdığında Mars’ta geçen öyküler bugünkü kadar popüler değildi. Hatta öyle ki, kızıl gezegen temalı kültleşmiş bilimkurgu öyküleri ve kitaplarının birçoğu da yine Aelita’dan sonra yazıldı. Tolstoy’dan önce bu tema çerçevesinde yazılan en ünlü eser şüphesiz Edgar Rice Burroughs’a aittir. 10 yıl önce sinemaya da uyarlanmış olan John Carter serisi bir üçlemedir [bakınız: John Carter: Mars Prensesi] ve Mars’ta geçer. Tolstoy’un bir diğer esin kaynağı da Jack London'ın Demir Ökçe (incelemesi için bakınız: #126768762) romanı olabilir. Oradaki isyan, ayaklanma ve mücadelenin bir benzerini Mars topraklarında yaşarız.

Ray Bradbury'nin Mars Yıllıkları isimli kitabı, Robert A. Heinlein'ın "Kızıl Gezegen"i ve "Merih'te Panik"i, Isaac Asimov'un "Mars Yolu" adlı romanı, Arthur C. Clarke'ın " Şafak Projesi Phobos"u, Peter Randa'nın "
Mars’tan Gelen Ölüm"ü, Stanley G. Weinbaum'un öykülerden oluşan Bir Mars Destanı adlı kitabı, Philip K. Dick'in "Mars'ta Zaman Kayması" adlı romanı, Kim Stanley Robinson'ın "Mars Üçlemesi" adlı serisi ve çok daha fazlası ise Aelita’dan sonra kalema alınmıştır. Örnekler artsa da değişmeyen tek şey Aelita’nın bu konuda öncü romanlardan biri olduğu gerçeğidir.

1923’te yazılan Aelita 1 yıl sonra sinemaya da uyarlandı ve Sovyet sinemasında da önemli bir yere sahip oldu. Pek çok........

© Aydınlık