Celcus heykellerini yerinde inceledik: Türkiye’den Viyana'ya götürüldüler
Anadolu’daki en büyük antik kentlerden biri olan Efes, antik dönemde Küçük Asya olarak bilinen bu coğrafyanın görkemli şehirlerinden biriydi. Roma döneminde Asya eyaletinin başkentliğini de yapmış olan Efes’in cazibesi zamanla azalmış ve terk edilmiştir. Elbette bunda alüvyonlar sebebiyle denizden uzakta kalması ve bir liman kenti olma özelliğini yitirmesi de etkili olmuştur. Buna ek olarak depremler de yine pek çok antik kentte olduğu gibi Efes’e de zarar vermiş ve kent yüzyıllarca sürecek bir uykuya dalmıştır.
Efes’in yeniden gündeme gelişi İngiliz arkeolog ve mühendis John Turtle Wood’un kenti keşfetmesiyle olur. 1863 yılından itibaren şehrin kalıntılarını arayan Wood’un amacı ihtişamlı Efes Artemis Tapınağı’nı bulmaktır. Hedefine ulaşıp toprak altındaki harabeleri bulan Wood, 1869’da British Museum adına kazılara başlar. 1895 yılına gelindiğinde ise Avusturyalı arkeologlar görevi devralır ve Efes kazıları devam eder. Her iki kazıdan çıkarılan pek çok eser İngiltere ve Avusturya müzelerini süslemek için yurt dışına kaçırılır. Hatta öyle ki Avusturya’nın başkenti Viyana’da adına “Efes Müzesi” denebilecek kadar çok eserin olduğu bir müze dahi kurulur. Müzede Efes’ten giden binlerce parça ziyaretçilere sunulur.
Aydınlık olarak o müzeyi gezdik ve belgeledik. Ait olduğu topraklardan koparılan heykeller ve diğer mimari parçalar bir gün........
© Aydınlık
