Terörle mücadelenin ideolojik boyutu nerede?
PKK’nın fesih kararı, Türkiye’nin terörle mücadele tarihindeki önemli bir aşamayı temsil ediyor. Fakat fesih kongresinin sonuç bildirgesi, PKK’nın sadece terör örgütü olmadığını bir kez daha hatırlattı. Maalesef bizde terör örgütlerinin siyasi yapılar olduğu ve siyasal bir amaca varmak için teröre başvurdukları gerçeği hep ikinci plana itilmiştir.
Kongre kararında PKK, arkada kalan yıllardaki mücadelesinin, Kürt halkı üzerindeki inkâr ve imha siyasetini parçaladığını iddia ediyor. Bu ifade, milletleşme sürecinin karşısında duran ayrı örgütlenme eğilimin ne türden ideolojik varsayımlar üzerine inşa edildiğini gösteriyor.
Kongre kararı, örgüt kendisini feshetse de Kürt milliyetçiliği ile ideolojik mücadelenin sürdürülmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Esasen bu yarının olduğu kadar dünün de göreviydi. Ancak son yıllarda nasıl FETÖ ile mücadele salt polisiye bir mesele olarak ele alınıyor, ideolojik mücadelenin gerekleri yerine getirilmiyorsa PKK ile mücadelede de bu boyut, hep ihmal edilmiş hatta bilerek ve isteyerek engellenmişti.
PKK terörünün ulusal bir sorun halini almaya başladığı 80’ler ve 90’lar boyunca, bir taraftan kolluk kuvvetleri aracılığıyla mücadele verilirken bir taraftan da terörün dayandırıldığı ideolojik varsayımların çürütülmesi ve savunulamaz hale getirilmesi gerekiyordu.
Maalesef........
© Aydınlık
