Yargı darbesi yükselen milliyetçiliği durdurabilir mi? Sistem Le Pen'den korktu!
Fransa, Ulusal Birlik Partisi (RN) Lideri Marine Le Pen’e verilen ceza ile çalkalanıyor. Paris Ceza Mahkemesi Milliyetçi lidere, 2 yılı elektronik kelepçe ile ev hapsi olmak üzere 4 yıl hapis, derhal uygulanmak üzere (temyiz hakkı beklenmeden) 5 yıl boyunca kamu haklarından yararlanmama cezası verdi. Kararın amacı; bu yıl yapılması muhtemel olan erken genel seçimlerinde milletvekili ve 2027 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerde aday olmasının engellenmesi.Yapılan suçlama Marine Le Pen’in Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili olduğu 2004-2016 yılları arasında, AP’de görev yapmak üzere “hayali” asistanlar almak ve bunlara ödenen kamu fonlarını amacı dışında kullanmak.
20 yıl önce işlendiği iddia edilen “suç” dosyası kenarda tutularak, AP seçimleri ve genel seçimlerdeki başarılarıyla birlikte, Le Pen’in küreselci sistem tarafından tehlikeli olmaya başladığı korkusuyla Kasım 2024’de iddianamesi hazırlanmıştır. Sistem yükselen milliyetçi dalgaya karşı yargısıyla da harekete geçmiştir. Öyle ki; Ulusal Birlik Partisinin 2024’deki çifte başarısından hemen sonra Yargıçlar Sendikası Haziran 2024’te bir bildiri yayımlayarak “aşırı sağ partilerin Avrupa seçimlerinde kullanılan oyların neredeyse @'ını almasını” kınamış ve “Tüm yargıçları aşırı sağın iktidara gelmesine karşı harekete geçmeye” davet etmişti.
Aynı yıl, Kasım 2024’te, on yıldır süren soruşturma dosyası nasıl olduysa Paris savcısı tarafından raflardan indirilmiş ve iddianame mahkemeye sunulmuştur. Hazırlanan iddianame, önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin favorisi ve partisinin adayı Marine Le Pen hakkında ikisi kesinleşmiş hapis cezasına çevrilebilecek beş yıl hapis cezası ve derhal uygulanmak üzere beş yıl süreyle hak mahrumiyeti (seçimlerde aday olamama) kararı verilmesini talep etmişti. Le Pen “bu adaletsizliği ortadan kaldırmak için” mahkemeyi bu iddianameyi reddetmeye” çağırmıştı. Fakat mahkeme savcının iddianamesini kabul ederek üç aydır süren mahkeme sonucunda 31 Mart 2025 tarihinde verdiği karar ile Marine Le Pen’in kafasına giyotini indirmiştir. Le Pen, “Mahkeme başkanını bir talimata, bir emre, bir iklime itaat ettiğini” söyledi.
Milliyetçi lider parlamenter asistanlarla ilgi suçlamanın “Avrupa Parlamentosu ile idari bir anlaşmazlığa” dayandığını ve “Kişisel zenginleşme yok, yolsuzluk yok, bunların hiçbiri yok” diyerek kendisinin “masum” olduğunu söyledi. Le Pen Temyiz Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi (AİHM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurduklarını açıkladı. Le Pen verilen mahkumiyetinin “hiçbir şekilde, hiçbir biçimde” siyasi hayattan çekildiği anlamına gelmediğini belirtti. Ve “sonuna kadar mücadele edeceklerini” söyledi. Suçlamaları kabul etmeyen Le Pen, Le Parisien gazetesine yaptığı açıklamada “Kamu fonlarının kötüye kullanılması, hukuki bir bakış açısından anlamsız hale geldiği bir noktaya evrilmiştir. Kamu fonlarının zimmete geçirilmesi, kişinin kişisel çıkarı için kamu parasını almasıydı. Yani, bir belediye ajanını bahçıvan olarak veya sekreteri çocukları için dadı olarak kullanmaktır. Bu affedilmez” ifadelerini kullandı.
Marine Le Pen ve partisinin kararlı duruşu ve ülkede yaşanan “şoku” dikkate alan Temyiz Mahkemesi 2026 yılı yazından önce dosyayı ele alacaklarını açıkladı. Le Pen’in aday olup olamayacağı Temyiz Mahkemesinin vereceği karar bağlı. O güne kadar yapılacak seçimlere katılamayacak.
Marine Le Pen TF1 televizyon kanalında yaptığı açıklamada “Aday olmamı ve seçilmemi engellemeyi amaçlayan, mahkeme başkanının kararı siyasidir” dedi. Kararın açıklanmasından sonra “Az önce yaşananlar tam bir demokrasi skandalı, tam bir yüz karası, ülkemiz için tam bir leke. Yarın dünyada kime en ufak bir demokrasi dersi verebileceğiz?” diye sordu. “Sistem nükleer bombayı ortaya çıkardı," değerlendirmesinde bulunan Marine Le Pen, “ve eğer bize karşı bu kadar güçlü bir silah kullanıyorsa, bunun nedeni belli ki seçimi kazanmak üzere olmamızdır. (...) Ülke ilkelerinden, değerlerinden sapıyor ve ağzından sadece hukukun üstünlüğü lafını düşürmeyenler, genellikle hukukun üstünlüğünü ilk çiğneyenler oluyor"........
© Aydınlık
