menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ahmet Sever'in ardından

84 12
26.02.2025

Türkiye’nin son yirmi yılı, demokrasi vaadiyle başlayıp otoriterleşmeye savrulan bir sürecin hikâyesidir. 2000’lerin başında Avrupa Birliği reformları, basın özgürlüğü ve hukuk devleti vaatleriyle yola çıkan AKP, zamanla bu değerleri birer birer rafa kaldırdı. Erdoğan’ın gücü merkezileştirme arzusu arttıkça, farklı sesler susturuldu, muhalefet sindirildi ve medya tam anlamıyla bir propaganda aygıtına dönüştü. İşte tam bu süreçte Ahmet Sever, cesurca itiraz eden nadir isimlerden biri olarak öne çıktı.

Sever, yalnızca bir gazeteci değildi. O, otoriterleşmeye karşı vicdanın sesiydi. Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde basın danışmanı olarak görev yaparken, Erdoğan’ın gücü tekeline alma girişimlerine yakından şahit oldu. Onun yazdığı “Abdullah Gül ile 12 Yıl” ve “İçimde Kalmasın: Tanıklığımdır” kitapları, yalnızca bir dönemin anıları değil, Türkiye’nin nasıl otokrasiye sürüklendiğinin belgesidir.

Ahmet........

© Artı Gerçek