Şiire kaydolmak
Başlığımıza bakarak yeni yıl dolayısıyla, geçen yıl yayımlanan ve yıl içinde değinme olanağı bulamadığımız şiir kitaplarına değinmekten vazgeçtiğimiz sanılmasın. Masamızın üstünde okunmuş, ama kapağı açık duran kitapları henüz bitirmiş değiliz. O nedenle geçen yıl yayımlanan şiir kitaplarından okuduğumuz, ama daha önce değinemediğimiz kitapları kısaca da olsa konu almayı sürdürüyoruz.
Başlığımız aslında bu yazıda konu edeceğimiz üç kitabın öne çıkan ortak özelliğinin ilk yapıt olmalarıyla alakalı. Her şairin şiire, şiirin belleğine kayıt olduğu bir ilk adım vardır. Genellikle de şairin şiire kaydı ilk kitabıyla olasıdır. Bununla birlikte, yayımlanan ilk şiirle de şiirin belleğine kayıt gerçekleşir. Ama yayımlanan, kamusal alanda dolaşıma giren, yani okurla buluşan ilk şiirle olsa olsa geçici kayıt yaptırılır.
Hatta dergilerde ya da değişik mecralarda yapıtlarını yayımlayanların girişimleri için ön kayıt da denilebilir. Belki ilk kitap için bile şiire kesin kayıt yapıldığını söylememek gerekir. Ama yine de ilk şiirin dolaşıma sunulması önemlidir. İlk kitap çok daha önemlidir.
Şiire kayıt yaptırmak derken maksadımız bir yandan da aslında şiirin, belki daha doğrusu şiir dünyasının ya da ortamının ya da çevrelerinin diyelim bir hafızası, bir hatırası, geniş bir belleğinin olduğuna dikkat çekmek… Yani şiirde şiir adına girişilen ne varsa bir biçimde bellekte hatırada hafızada ne derseniz deyin bir yerlerde kayıtlı kalır. Kolay kolay da yok olmaz. Unutulur, ama yok olmaz…
‘Gök Sesleri’
Masamızdan kapağını kapatarak “okunan şiir kitapları” rafına kaldıracağımız yapıtlardan biri İlayda Vurdum’a (1987) ait “Gök Sesleri”. Kitabın girişinde yer alan özgeçmişinde Vurdum’un 2010 yılından bu yana çeşitli edebiyat dergilerinde şiirlerinin yayımlandığı belirtiliyor. Ancak şiirlerin yayımlandığı dergilerin ya da mecraların adı verilmemiş.
“Gök Sesleri”, kırk şiirlik bir toplam. Kitapta yer alan “Kadınlar” başlıklı şiirden iki betik sunalım:
Toplanmış,
Yere düşen sesime bakıyor kadınlar.
Kırmızı bir defter tutuyor elleri…
Huysuz bir koca,
Ve birkaç başarısız çocuk yaşıyor o kırmızılıkta.
Ekşili ve rengi çalınmış bir tat,
Ellerinde tuttukları defterden ağızlarına geçiyor.
İlk kitapların çoğunluğu otobiyografik olur. Vurdum’un kitabı da öyle. İlayda Vurdum, “Gök Sesleri”nde çocukluğundan, çocukluğun masalsı dünyasından anlatımcı, izlenimci, betimleyici bir biçem ve lirik bir sesle seçtiği sözcükleri, imgeleri organize ederek kurmuş şiirlerini. Kitaptan bir şiir daha paylaşalım.
Aktaracağımız betikler “Gök İçinde” başlıklı şiirden:
Beni boğsunlar
Beyaz bir iskelede.
Ağır bir kelebek
Kalksın yerden.
Kesilmiş iki orman
Uzansın........
© Artı Gerçek
