menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Özgürlük... Tüm devlet terörü kurbanlarına...

18 13
27.03.2025

Gelecek cumhurbaşkanı seçiminde Erdoğan'ın başlıca rakibi olacağı kesinleşir kesinleşir kesinleşmez önce üniversite diploması geçersiz sayılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun hemen ardından terörizm ve yolsuzluk suçlamalarıyla gözaltına alınması, ardından Silivri Cezaevi'ne gönderilmesi, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye çıkışlı nüfusun yoğun bulunduğu Brüksel'de de şok etkisi yarattı.

Kolay değil, koskoca İstanbul, 15,8 Milyon'luk nüfusuyla Avrupa kıtasının en büyük metropolü... Paris 11,2 Milyon, Londra 9,6 Milyon, Berlin 3,8 Milyon, Madrid 3,4 Milyon ve Roma 2,8 Milyon ile arkadan geliyor... Ya hem Belçika'nın, hem de Avrupa Birliği'nin başkenti olan Brüksel? Bırakın 1,3 Milyon'luk nüfusuyla Brüksel'i, Belçika Krallığı bile 11,8 Milyon'luk nüfusuyla İstanbul'un gerisinde...

Brüksel'deki şaşkınlık sadece Avrupa'nın en büyük nüfuslu kentinin belediye başkanına sudan bahanelerle darbe yapılmış olmasından kaynaklanmıyor... Belçika'da yaşayan çifte tabiyetli Türk'lerin 2023'teki son cumhurbaşkanlığı seçiminde, tıpkı bir önceki seçimde olduğu gibi, oylarının yüzde 70'den fazlasını bu ahir zaman diktatörüne vermiş olmalarından, dahası Brüksel sokaklarını işgal ederek "büyük reis"in zaferini çılgınca kutlamış olmalarından kaynaklanıyor.

Brüksel'in iki önemli belediyesinin, Saint-Josse ve Schaerbeek'in, yıllar yılı Erdoğan'ın tüm kampanyalarını desteklemiş, onun direktifine uygun olarak Belçika federal ve bölgesel meclislerinde tüm lobi faaliyetlerinin başını çekmiş, 1915 Soykırımı'nın tanınmasına karşı oy kullanmış Türk siyasetçiler tarafından yönetilmekte olması bu şaşkınlığı iyiden iyiye artırıyor.

Nasıl oluyor da, bu siyasetçiler, Belçika'daki seçimlerde sırf Türkiye ve Müslüman ülkeler çıkışlı seçmenlerin tercih oylarıyla seçildikleri bu belediyeleri milli ve dini tercihlerine uygun şekilde yönetirken, Avrupa'nın 15,8 Milyon nüfuslu en büyük belediyesinin başkanını hedef alan bu kirli komplo karşısında suspus kalabiliyor?

Oysa, İmamoğlu'nun tutuklanmasının ve görevden alınmasının hemen ardından Avrupa'nın tüm büyük kentlerinin belediye başkanları ortak bir bildiri yayımlayarak “İmamoğlu'nun keyfi olarak tutuklanmasını şiddetle kınıyor ve Türkiye'de temel hakların ve belediye özgürlüklerinin ihlallerinden duyduğumuz derin endişeyi ifade ediyoruz” demişlerdi.

Bu belediye başkanları arasında Brüksel'in anakent belediye başkanı Philippe Close da vardı... Ancak Türk seçilmişlerin yönetiminde bulunan Saint-Josse ve Schaerbeek belediyelerinden bu konuda ses seda çıkmadı. Üstelik bu seçilmişlerin çoğu siyasal yaşama CHP'nin de üyesi bulunduğu Sosyalist Enternasyonal'e üye Belçika Sosyalist Partisi'nin teşvikiyle katılmış oldukları halde...

Onların vurdum duymazlığına karşılık, Brüksel kenti geçtiğimiz pazar günü Türkiye'deki faşizan uygulamalara karşı iki kitlesel etkinliğe sahne oldu.

CHP Belçika Birliği'nin Avrupa Parlamentosu önündeki Luxembourg Meydanı'nda düzenlediği mitingde “Tayyip istifa”, “Diplomasız Erdoğan”, “Her yer Taksim her yer direniş”, “Hak, Hukuk, Adalet”, “Direne direne kazanacağız”, "Her yer ODTÜ, her yer direniş”, “Bu daha başlangıç........

© Artı Gerçek