menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

TÜSİAD olayı ve önemli evveliyatı

62 7
20.02.2025

Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği TÜSİAD sakin bir üslupla iktidara sert, çok önemli ve çok kapsamlı eleştiriler yöneltti.

Değinmediği kalmadı. Sadece yangınlar, maden çökmeleri, depremler gibi kötü yönetilen felaketlere değil, sadece enflasyona değil, siyasi atmosferin dayanılmaz hale geldiğine, Ayşe Barım olayına, teğmenlere, belediyelerdeki tutuklamalara, tutuklamaların kural haline geldiğine kadar her şeyden bahsetti.

Sistemin çöktüğü sonucuna ulaştı.

Bununla da kalmadı, “Sorumlular görevden ayrılmalı, hesap vermeli ve yerlerine yetkin kişiler gelmelidir” diyerek, üstü kapalı biçimde bir tür iktidar değişikliğinden söz etti.

TÜSİAD’cılar, ayrıca Perspektif: 2025 Dönüşüm ve Gelecek İçin Yol Haritası ve Öneriler adlı bir kitapçığı da paylaştı. Burada ekonomik kalkınmanın iki ana yapısal reforma bağlı olduğu söyleniyordu:

1) Eğitim ve Liyakat;

2) Hukukun Üstünlüğü ve Bağımsız Yargı.

Daha ne söylensin.

Tabii, Tek Adam İktidarı ve basını çok büyük tepki gösterdi. Hemen soruşturma da açıldı. Hürriyet’te A. Selvi, olayı demokrasiye karşı çıkış olarak yorumlayan şu sonuca vardı: “TÜSİAD’ın seçilmişlerle sorunu var.”

Fakat Selvi, yazısını “Ama TÜSİAD hakkında soruşturma açılmasını doğru bulmuyorum. TÜSİAD’a soruşturma açmak TÜSİAD’ın iddialarına katkı sağlamış olur” diye bitirerek TÜSİAD’ın siyasi eleştirilerinin doğruluğunu kabul etmiş oldu; o da ayrı bir ironik durum.

***

Kestirmeden söyleyelim, TÜSİAD ne melek ne şeytan. Kamu dışı milli gelirin P’sini temsil ederek kurumlar vergisinin ’ini ödeyen, İstanbul merkezli 4.500 şirketten oluşarak Türkiye büyük burjuvazisini temsil eden bir kulüp.

Bu niteliğiyle, işlerini yürütüp para kazanmak için dırıltısız bir ülke talep ediyor.

Bu dırıltısızlığın nasıl sağlanacağı o kadar önemli değil; devirlere göre değişebiliyor. Hatta, bu sert çıkışa TMSF’ye özel şirketlere el koyma yetkisinin verilmiş olması da katkı yapmış olabilir. Fakat şunu kabul etmek lazım ki dırıltısız ülke isteyerek kendisi açısından tamamen rasyonel davranıyor TÜSİAD.

***

Bu son önemli uyarı da istisnai olarak ve durup dururken yapılmadı. Bunun çok derin bir evveliyatı var; en fazla otuz yıl geçmiş olmasına rağmen nedense kimselerin hatırlayıp yazmadığı bir evveliyat. Türkiye Zenginleri’nin Türkiye Burjuvazisi’ne dönüşme sürecini (yani hukuk olmadan istikrar, istikrar olmadan da para kazanmak imkansızdır biçimindeki demokrasi şartı’nı) anlayabilmek için olmazsa olmaz nitelikte bir evveliyat. Bunu özetleyeceğim.

Daha öncesi de var ama 1995’ten başlayalım.

***

Ağustos 1995’te, PKK’nın etkileri henüz sürerken, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), SBF Profesörü Doğu Ergil’in bölge halkı ve seçkinleriyle konuşarak hazırladığı bir Doğu Raporu yayımladı. Burada Kürt sorunu tanımlanıyor, tahlil ediliyor, bölge halkının "Bir Kürt olarak Türk........

© Artı Gerçek