Demokrasinin ve de Türkiye’nin baş düşmanı: Merkeziyetçilik
Evet, açıkça düşmanı. İktidarı, çok farklı ihtiyaçlara sahip yerel yönetimlerle bölüşmek suretiyle farklı insanları mutlu bir ortamda birleştirmek yerine, tek merkezde toplayıp “sivil üniforma” giydirmek istemenin anlamı açıkça bu.
Hele de o “tek merkez”in başında “fıtrat”ı gereği her şeye hâkim olmayı şart edinmiş bir otokratik eğilim varsa.
Ülkemizde devedişi gibi üç sebep yüzünden oluşuyor bu düşmanlık: 1) Bizzat politikanın doğasına aykırılık; 2) Toplumun ulaşmış olduğu düzeye aykırılık; 3) Özellikle de, Kürt Sorunu.
***
Yerel yönetimleri kabaca “belediyeler” olarak düşünürsek şu anda gelmekte olan tehlike şu ki, yaptığı (ve çok tepki çeken) kayyımlamalar yetmedi, belediyeleri merkezden atadığı vali ve kaymakamların emrine verecek bir yasa hazırlıyor Tek Adam Yönetimi.
Hem de ilgili bakanlıkların ve çoğu AKP yöneticisinin henüz haberi bile yokken. Nefes’ten Nuray Babacan bunu “Sembolik Başkanlar” başlığı altında ayrıntısıyla anlatmakta:
CB Erdoğan, genel başkanı olduğu AKP’nin grup toplantısında şöyle diyor:
“Yeni bir belediye statüsüne ihtiyaç var. Yetki paylaşımı gözden geçirilmeli. Vali ve kaymakamlarımız[ın] görevlerini daha aktif hale getirmeliyiz. Yetkilerin netleştirilmesi, bu görevi yerine getirmeyenlere zorlayıcı veya devredici düzenlemeler yapılması şarttır.”
22 yıldır iktidarda olan bir liderin aklına bu niye şimdi geliyor?
Çünkü son iki yerel seçimde büyük kentler el değiştirdi ve bu eğilim hızlanarak devam edeceğe benziyor. Dolayısıyla bu kentlerin AKP için ürettiği rant kesildi ve gittikçe kesilecek. Amaç, özellikle İstanbul’u kaybettikten sonra bu parayı vali ve kaymakamları kullanarak tekrar kendisine yönlendirmek.
Zaten, İmamoğlu ve iş arkadaşlarına yapılmış ve daha da yapılacak olanların esas anlamı, cumhurbaşkanlığı adaylığı meselesinin yanı sıra, tam da burada. Eskiden AKP’li belediyelerin elinde olan yatırım, harcama, tercih ve öncelikleri artık valilerin iradesine verip, belediyeleri “çöp toplayıp çiçek dikmek” düzeyine getirerek sembolik duruma indirgemek.
Şimdiye kadar bu olay kayyımlamalar ve merkezden yapılan imar değişiklikleriyle götürülürken, hazırlanan yasaya hazırlık olmak üzere 10.05.2025 tarihli Resmî Gazete’de bir Hazine ve Maliye Bakanlığı yönetmeliği yayınlandı. Kamu kurum ve kuruluşlarının hibe dışındaki yurt dışı finansman kaynaklarına erişimi iyice engellendi.
Şimdi gelelim, bu durumun niye “demokrasiye ve de ülkeye düşman”lık........
© Artı Gerçek
