NEREYE GİDİYORUZ?
Latince ifadesi de pek güzeldir; Quo vadis? Nereye gidiyorsun? Ve eminim ki bu ülkede yaşayan, bir miktar mürekkep yalamış ve memleketin kaderine ilgi duyan her yurttaşımız, geçen iki asırda olduğu gibi, yine aynı soruyu soruyor; nereye gidiyoruz?
Toplumların ve devletlerin hayatında büyük değişimler, mutlaka büyük olayların ertesinde gerçekleşir. Her toplumun tarihinde böyledir. Ya büyük zaferlerin, ya büyük yenilgilerin, ya iç savaşların ya da askeri darbelerin sonrasında. Örneğin bizim tarihimizdeki 1826 Yeniçeri Ocağı’nın imhası, 31 Mart Vak’ası, Balkan Savaşları yenilgisi ve 12 Eylül darbeleri bunlardandır. Bu olaylardan önceki Türkiye ile bu olaylardan sonraki Türkiye birbirinden çok farklı iki dünyadır.
Sosyal ve siyasal hikayemize bu çerçeveden bakıldığında da, 15 Temmuz 2016 tarihinde Gülencilerin tertiplediği darbe girişimi, hiç kuşkusuz Türkiye tarihi açısından bir kırılma noktasıdır. Bu günden bakıldığında net olarak şunu söyleyebiliriz; 15 Temmuz 2016 öncesi Türkiye ile sonrası Türkiye, birbirinden çok farklı iki “devlettir”. 15 Temmuz sonrası Türkiye yepyeni bir yola girmiştir ve halen de bu yolda yürümektedir.
Peki ülkemizin 2016 yılından itibaren seçtiği bu yeni güzergahın pusulası nedir? Bu yeni yol Türkiyemizi nerelere götürecektir? Zihnimiz hep bu sorularla meşgul ve açık söyleyeyim, bu sorunun yanıtını bu ülkede kimse bilmiyor!........
© Antalya Son Haber
