O da zaten öyle dedi!
Kaktüs, metaforik olarak hep iğneleme, hiciv içerikli olarak algılanır. Ki, bu algılama da çoğunlukla doğrudur. Ama bir metaforik tarafı daha vardır ‘kaktüs’ sözcüğünün.
O da, zor koşullarda, susuz ortamlarda, kızgın güneşte, kuru çölde, kısacası yaşamın en zor en umutsuz olduğu yerlerde var olabilme, hayatta kalabilme hatta büyüyebilme becerisidir.
İşte Zeki Abi’nin ‘Kaktüs’ü bu ikinci metaforu daha çok hak ediyor. Zeki Abi’nin gerek sözlü gerek yazılı dili de elbette kaktüs metaforuna bir göndermedir ama onun kadar, hatta ondan daha çok zor zamanlarda ayakta kalma becerisini anlatır. Kolay değildir çölün ortasında sıcağa, güneşe, rüzgâra, kavrukluğa göğüs germek.
Diğer yandan, ister kovboy filmlerindeki ürkütücü gövdesi ve kolları ile uzayan, isterse de üzerinde top top küçücük çiçeklerin açtığı yumru şeklinde olsun, her durumda serttir. Bu sertlik, zorunluluktur. Doğanın karşısına çıkardığı tehditlere karşı koyma, cevap verme........
© Antalya Körfez
