Kimsesizlerin kimsesi!
Şunu artık hepimiz biliyoruz. Anayasamızın 4. Maddesinde yer alan ve devletin niteliğini tanımlayan ‘… sosyal bir hukuk devleti’ nitelikleri çoktandır rafa kalkmış durumda. Sosyal devlet yerini geçmediğimiz köprüler, inmediğimiz havaalanları ya da gidemediğimiz şehir hastaneleri almış durumda. Devletin sosyal niteliği rafa kalkmış durumda.
‘Hukuk’ mu?
O zaten hak getire. En son Tele1’e kayyım atanmasında gördük ne hale geldiğimizi. Guguk kuşu misali, büyüdükçe içinde bulunduğu konağı kendi tekeline alan iktidar, hukuku da kendi işine geldiği şekilde kullanıyor.
Oysa, Cumhuriyet ‘kimsesizlerin kimsesi’dir. Bu cümleyi okuduğunuzda altında ‘Mustafa Kemal Atatürk’ imzasını görürsünüz. Oysa bu yanlıştır. Sözün müellifi, efsane Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt’a aittir. Bu cümlenin kurulma öyküsü de aslında bize Cumhuriyet’in ne olduğunu anlatır.
‘Savcı’ sözcüğü yerine, dil devrimi öncesinde ‘müdde-i umumi’ ifadesi kullanıyordu. Dil devrimi ile birlikte bu tanım kaldırılır ve yerine iddia anlamına gelen ‘sav’ sözcüğünden türetilen ‘savcı’ ifadesi gelir. Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt, bu ‘savcı’ sözcüğünün önüne ‘Cumhuriyet’ nitelemesini koyar.
Bu konu ile ilgili olarak Çankaya Köşkünde bir akşam yemeğinde tartışma çıkar ve Atatürk, Mahmut Esat Bozkurt’tan ‘savcı’ sözcüğünün önüne neden ‘Cumhuriyet’ nitelemesini eklemek istediğini açıklamasını rica eder. Mahmut Esat Bozkurt da bir gün bir........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d