“Başkan bizi mahpusa gönder”
Tarih, 24 Mart Pazartesi
Yer, Antalya Cumhuriyet Meydanı.
Alan hıncahınç dolu.
Alana kurulan kürsünün mikrofonunda, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek var. Özenle hazırlanmış konuşmasını kitlelere ulaştırıyor.
Birden, bir slogan adım adım, alev alev büyüyor!
“Başkan bizi mahpusa gönder”
Aslında sloganın talebi çok net ve basit.
Kitle (gençler), CHP’li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e, “biz mücadeleye giriyoruz, sen de bize önderlik et” diyor.
19 Mart’ta başlayan toplumsal hareketliliğin özetidir bu cümle.
Büyük ozan Nazım Hikmet’in, Kuvây-ı Milliye Destanı’nın Birinci Bab’ındaki ‘Karayılan’ın Hikayesi’nde;
“yaşıyordu bir tarla sıçanı gibi
ve korkaktı bir tarla sıçanı kadar”
diye anlattığı yığınlar, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e; “sen bize önderlik et, biz mahpus’a razıyız” diyorlardı.
Şimdi bu tarihten biraz geriye gidelim.
Deniz Baykal’ın CHP’sinin, 12 Eylül’den sonra yeniden tarih sahnesine çıktığı zamanlar.
Burada bir notu, tarihsel sorumluluk olarak, düşmem lazım.
-CHP öncesinde ülkemizde sol siyasette başat olan Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP), muhalefet anlayışının sokakta büyümesi gerektiğinin farkında olarak siyaset üreten bir partiydi.-
SHP’nin bu siyasal eylemlilik çizgisine rağmen, açıldıktan sonra sol siyasete egemen olan Deniz Baykal’ın CHP’sinin yaptığı ilk şey, sokakta büyüyen siyaset anlayışından çekilmek ve salon siyasetinin (günümüzdeki turuncu koltuk siyaseti) yerleşmesini sağlamak oluyor.
1989 seçimlerinde........
© Antalya Körfez
