Bir kadının aynada fark ettiği küçücük bir değişiklik, kimi zaman bir gölge, kimi zaman bir his… Bazen bir anda tüm hayatı değiştirebilir. Kimse bir sabah uyanıp “Bugün kanser olacağım” diye düşünmez. Ama hepimizin elinde bir şey vardır: Kendimizi fark etme gücü. Ve işte o farkındalık, kimi zaman hayatla ölüm arasındaki ince çizgiyi belirler.

Meme kanseri, 25 yaşından büyük kadınlarda en sık görülen kanser türü. Her sekiz kadından biri, bir gün bu hastalıkla yüzleşebiliyor. Korkutucu, evet. Ama bilimin ve erken tanının gücüyle artık bu cümleye umut da sığabiliyor. Çünkü meme kanseri erken evrede yakalandığında tamamen tedavi edilebilen bir hastalık. Bugün tıp ilerledi, farkındalık arttı, kadınlar daha bilinçli. Ama hâlâ birçok kadın, utandığı, ertelediği ya da “bana bir şey olmaz” dediği için hastalığı geç fark ediyor. Oysa yapılması gereken bazen sadece bir aynanın karşısında kendine birkaç dakika ayırmak.

Kendini tanımak, yaşamı korumaktır. Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi’nden Prof. Dr. Sedat Yıldırım, Prof. Dr. Arzu Oğuz ve Öğretim Görevlisi Hazal Selvi Çubuk’un da altını çizdiği gibi, erken tanının en etkili yolu kadının kendi vücudunu tanımasıyla başlıyor. Uzmanlar, 20 yaşından........

© Anayurt