Gençleri kayıp, istikbali kayıp 19 Mayıs...
“Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz!..”
Mustafa Kemal Atatürk, bu sözlerle 19 Mayıs’ı gençliğe armağan ederken, aslında yalnızca bir bayram bırakmadı ardında. Bir ideal, bir vizyon, bir sorumluluk devretti. Gençliği bu ülkenin geleceği olarak görmekle kalmadı, ona bir kurucu öznellik atfetti. Öyle ya, Milli Mücadele’nin ilk adımı, doğrudan gençlerin omzuna bırakılmış bir emanetti.
Peki bugün, bir asır sonra, bu emaneti taşıyan gençler nerede?
Aradan geçen 106 yılda Türkiye çok şey yaşadı. Darbeler, krizler, dönüşümler… Ama belki de en sessiz, en görünmez değişim, gençliğin kamusal hayattaki varlığının giderek silikleşmesi oldu. Gençlik bugün, en kalabalık ama en sessiz toplumsal gruplardan biri. Ne karar masalarında gündem olmaya bile yer bulabiliyor, ne gelecek hayallerinin iyi-kötü bir karşılığı var artık… Büyüklerinin beka ve güç kavgasında bir türlü esamesi okunmuyor gençliğin…
TÜİK’in yakın zamanda yayımladığı “İstatistiklerle Gençlik 2024” bülteninde yer alan verilerine baktığımızda her şey yolunda gibi. Memnuniyet oranları, tüm nicel veriler infografikli renkli sayfalarda kamuoyunun dikkatine umut verici görünümler olarak sunulmuş.
Türkiye’de 15-24 yaş grubunda 12 milyon 763 bin genç yaşıyor. Avrupa’ya kıyasla yine genç nüfusumuzun zenginliği ile övünülüyor; lakin bu gençlerin yaşayışının........
© Anayurt
