menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dostoyevski'den mektup var

17 0
16.04.2025

Ölüme mahkûm edildi. 22 Aralık 1849’da kitlelere bir uyarı olsun diye idam edilmek için bir grup başka mahkumla Saint Petersburg'daki halk meydanına götürüldü. Ölüm cezaları okundu, idam kıyafetleri giydirildi ve haçı öpmelerine izin verildi. İnfazın gerçekleştirileceği kazıkların önünde doğru üçer üçer sıraya girdiler. Altıncı sırada olan Dostoyevski bu dakikaların, yaşadığı son anlar olduğunun farkındaydı.

Son anda, Çar’ın hayatlarını bağışladığını belirten bir duyuru yapıldı. Bütün gösteri, yardımsever bir yönetici olduğunu göstermek isteyen Çar’ın elinden çıkmıştı. Gerçek ceza şuydu: Dostoyevski dört yılını Sibirya çalışma kampında geçirecekti, ardından Çar silahlı kuvvetlerinde birkaç yıl zorunlu askerlik yapacaktı. Eline kalemi tekrar alıp yazarlık hayalinin peşinden gitmeye devam ettiğinde artık kırk yaşındaydı.

Dostoyevski, yaşadığı bu kötü olaydan sonra kardeşi Mikhail’e durumu anlatmak için bir mektup yazdı:

“Kardeşim! Umutsuz değilim ve cesaretimi kaybetmedim. Hayat her yerde, içimizde, dışarıda. Yanımda daima insanlar olacak ve insanlar arasında insan kalabilmek, şartlar ne olursa olsun umutsuzluğa kapılmamak ve cesaretini yitirmemek, işte hayat bundan ibarettir, hayatın yegane görevi budur. İşte bunu anladım. Bu düşünce kanıma girdi. Yaratan, sanat ruhunu yaşatan, ruhun yüksek beklentilerine alışan o kafa omuzlarımdan çoktan kesildi. Ama kalpte kalan onun........

© Analiz