Depremlerin önceden tahmin edilmesine ne kadar yaklaştık?
Deprem tehdidi altında olan bölgelerde yaşayan insanlar olası bir depremin yeri, zamanını ve büyüklüğünü bilmek isterler. Yaklaşan bir depremi önceden haber verebilmek için birkaç yöntem geliştirilmiş ve halen geliştirilmeye devam etmektedir.
Bu yöntemlerden ilki kayaçlar kırılıp harekete geçmeden önce, faylara yakın olan kayaçlarda ki yavaş değişimlerin görüntülenmesini içerir.
Bu tip yöntemler fayların kırılmadan önce büyük miktarda gerilim depoladığını varsayar.
Büyük depremlerden önce kayalarda mikro sarsıntılar yüzünden küçük çatlaklar oluşabilir. Faylara yakın kayaçların özellikleri bu çatlakların açılmasıyla değişir.
Kayaçların magnetizmasında, elektrik özdirencinde ya da sismik hızlarında meydana gelebilecek bir değişim gelen bir depremin habercisi olabilir.
1970’li yıllarda depremlerin önceden belirlenmesi konusunda deprem öncesi gelişen olguları açıklamak üzere, genişleme adı altında Scholz vd.(1973) tarafından fiziksel bir model oluşturulmuştur.
Bu modele göre tektonik gerilmenin etkisiyle yerkabuğunu oluşturan kayaçlarda küçük çatlaklar oluşmakta ve çatlak uçlarında oluşan esnek olmayan deformasyon sonucu bu çatlaklar açılmakta ve böylece bir genişleme meydana gelmektedir.
Çatlakların açılması P dalga hızında yavaşlamaya neden olmaktadır. Bunu izleyen dönemde etraftaki su, genişlemiş olan bölgeye doğru akarak çatlakları doldurmakta ve sismik hızı arttırmaktadır.
Genel olarak genişleme tektonik gerilme altında bulunan kayaçlarda, esnek olmayan hacim........
© Analiz
