menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İnsanın evrendeki hakikat yolculuğu

17 0
26.03.2025

Fatiha sûresindeki "Mâliki yevmiddin" ("Din gününün sahibi") âyetindeki "din" kelimesi, ceza ve hüküm anlamında kullanılmıştır. Din; akıl sahiplerini kendi hür iradeleriyle en iyiye, en doğruya ve en güzele ulaştıran ilâhî bir kurumdur. Bu sebeple herhangi bir semavî dinin peygamberine nisbet edilmesi uygun değildir. Allah Teâlâ, Peygamberimize kendisinin bir beşer elçisi olduğunu insanlara bildirmesini emretmiştir. Bu, İslâm dininin kurucusunun Allah olduğunu açıklamak içindir. Nitekim bir âyet-i kerimede şöyle buyrulmuştur: "De ki: Ben yalnız sizin gibi bir beşerim. Ancak bana, ilahınızın bir ilah olduğu vahyolunuyor. Artık her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, iyi iş yapsın ve Rabbine ibadette hiçbir şeyi ortak koşmasın." (Kehf, 18/10)

İnsanın yaratılış gayesi; bilmek, tanımak, inanmak ve kulluktur. Önemli vazifesi, Allah'ın varlığına ve birliğine inanmak ve sonra da bu imanın gereği olarak dosdoğru yaşamaktır. Yeryüzünü var eden Allah (c.c.)., evreni yarattıktan sonra dünya ve gezegenleri matematiksel bir düzene sokmuş, tüm gezegenlerin sistematik bir şekilde zaman mefhumunda dönmeleri ve belirli bir hedefe doğru yolculuk etmeleri için sonsuzluk boşluğunda bir hareket başlatmıştır. Kur'an'a göre gökler ve yerler bitişikken, Allah aralarını büyük bir patlama (Big Bang) ile ayırmıştır. Büyük patlamadan sonra yüce Allah, bulutsu kütlesi hâlindeki göğe ve yere,........

© Analiz