Dünya dönüyor sen ne dersen de...
Sözünü ettiğim bu üçlü Çin, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği. Her biri, kendine özgü yerel ve uluslararası baskılarla karşı karşıya kalarak, yılın geri kalanını muhtemelen tanımlayacak önceliklere ve zorluklara işaret eden bir rota çizdi.
Çin. Dışarıda Karşı Rüzgarlarla Yön Bulurken İçeriye Odaklanmak da istiyor. Amerika Birleşik Devletleri ise, "Önce Amerika" diyerek canlanma çabası içinde ve Yurt İçi Yeniden Düzenleme konularında zaman ayırıyor. Avrupa Birliği de Jeopolitik Gerçeklerle Hırs Dengesini olumlu bir şekilde tutmaya çalışıyor.
Pekin'in 2025'in ilk aylarındaki politika pusulası, ekonomik büyümenin birincil motoru olarak yerel talebi desteklemeye kararlı görünüyor. Yakın zamanda sona eren "İki toplantı", çeşitli önlemlerle tüketici harcamalarını teşvik etmeye açıkça vurgu yaparak, bu eksen kaymasının önemini vurguladı. Satın alma gücünü artırmayı amaçlayan 30 maddelik bir eylem planının açıklandığını gördük. Bu plan, ev aletleri ve mobilya satışlarında önemli bir büyümeyi zaten teşvik eden 300 milyar RMB'lik önemli bir takas programı içeriyordu.
Bu içe dönük odaklanma, küresel sahneden geri çekilmeyi değil, artan dış karşı rüzgarlara yanıt olarak yeniden ayarlamayı ifade ediyor. Potansiyel olarak yenilenen bir Trump yönetimi altında ABD'den gelen artan tarifeler tehdidi uzun bir gölge düşürüyor. Çin'in ticaret ortaklarını çeşitlendirme ve........
© Analiz
