Protesto hakkının hukuksal sınırları
Anayasamızın 34. maddesi, her vatandaşa önceden izin almaksızın barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkı tanır. Ancak bu hak mutlak bir hak değildir. Kamu düzeni, milli güvenlik, genel ahlak ya da başkalarının hak ve özgürlüklerini koruma gibi gerekçelerle sınırlandırılabilir.
Anayasa vatandaşlara protesto hakkı tanır ancak devletin temel görevi kamu düzenini ve güvenliğini korumaktır. Gösteriler barışçıl dahi başlasa eğer istihbarat birimlerinin elinde güvenlik tehdidi olduğuna dair bilgi varsa ya da protestolar toplumsal infiale dönüşme riski taşıyorsa, devletin önleyici tedbir alması zorunluluktur.
Bazı gösterilerin izin alınmaksızın düzenlenmiş olması, trafik akışını kesmesi, polise mukavemet veya kamu malına zarar verilmesi gibi durumlar varsa bu eylemler artık barışçıl protesto kapsamından çıkmış olur.
Ancak eylem sırasında şiddet, kamu düzenini bozma veya polise direnme söz konusuysa, bu kişiler suç işlemiş sayılabilir ve bu durumda gözaltı hukuken mümkün hale gelir. Burada önemli olan nokta da her olayın somut koşullarına göre ayrı ayrı değerlendirilmesidir.
Tutuklanan gençler arasında şiddete bulaşanlar veya örgüt çağrısıyla hareket edenler varsa, bu da Ceza Kanunu kapsamında ayrı bir değerlendirmeye tabi tutulur.
Protestolarla ilgili yaşanan son gelişmelerde protestolarda tutuklanan 131 kişi........
© Analiz
