Yeni ticaret savaşları ve Türkiye: Yansımaları ne olacak?
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadık Ünay, ABD Başkanı Donald Trump'ın tarife politikalarını ve Türkiye'ye olası etkilerini AA Analiz için kaleme aldı.
***
Küresel ekonominin, politik sistemin tarihi dönüşüm süreçleri boyunca büyük güçler arasında artan gerilimlerin kur ve ticaret savaşlarını tetikleyerek, fiziki ve askeri çatışmalara evrilmesine sebep olduğu birçok örnek vardır. Hegemonya rekabetinin kızıştığı, başat uluslararası aktörler arasındaki materyal ve teknolojik dengelerin birbirlerine yakınlaştığı, karşılıklı engelleme çabalarının arttığı dönemlerde ticaret ve kur savaşları için elverişli zemin oluşur. 19. yüzyılın son çeyreğinde gerçekleşen İkinci Sanayi Devrimi ve sömürgeci yayılım rekabetinin şiddetlendirdiği korumacılık ortamı ile Büyük Buhran'ın ardından derinleşen ekonomik kriz, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Smooth-Hawley tarifeleriyle bu tür gerilimlerin uluslararası izolasyon ve çatışmalara uzanan sonuçlarını ortaya koyar.
Söz konusu tarihi tecrübeler ışığında 21. yüzyılın başındaki neo-liberal küreselleşme atmosferinin, 2008 Küresel Finansal Krizi sonrasında kademeli olarak yeni korumacılık ve modern merkantilizm paradigmasına yol vermesi de önemlidir. Sanayileşmiş ülke yönetimleri tarafından örtülü olarak hayata geçirilen yeni korumacılık programları, Donald Trump'ın ilk kez ABD Başkanı olduğu 2017'den itibaren Çin'e karşı uygulanan alüminyum-çelik tarifeleri ve yüksek teknolojide rekabet politikaları üzerinden bilinir hale geldi. Bu noktada, yeni korumacılık ve ticaret savaşları gündeminin, iç siyasette önemli bir propaganda aracı olarak kullanıldıktan sonra ikinci Trump döneminde daha fazla ivme kazanması yaygın biçimde beklenmekteydi. Ancak yukarıdaki tarihi örneklerden ayrışan ve güncel ABD iç siyasetindeki kaotik durumu yansıtan kritik gelişme, Başkan Trump'ın "Gerçek Kurtuluş Günü" olarak ilan ettiği 2 Nisan'da yüksek tonda hamaset ve popülizm içeren bir açıklamayla karşılıklı gümrük tarifelerini ilan etmesi oldu. Zira uluslararası çevrelerdeki orijinal beklenti, gümrük tarifelerinin tüm ülkelerle ekonomik sektörleri içeren genellemeci bir "across the board" yaklaşımıyla yükseltilmesi değil; daha detaylı ve zamana yayılmış adımlarla yeni korumacılık politikalarının şekillenmesiydi. Ancak Gazze krizi ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi başat uluslararası çatışma alanlarında liderler diplomasisiyle........
© Anadolu Ajansı Analiz
