menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

NATO'da denge arayışı: ABD-Avrupa ilişkileri ve Türkiye’nin rolü

9 18
24.06.2025

Almanya Savunma Bakanlığı Yönetim Ekibi Eski Başkanı ve Münih Güvenlik Konferansı Kıdemli Uzmanı Nico Lange, transatlantik ilişkilerde yaşanan dönüşümü, Donald Trump’ın ABD başkanlığına dönüşünün Avrupa güvenlik mimarisi üzerindeki etkilerini ve Türkiye’nin bu yeni stratejik denklemdeki kilit rolünü AA Stratejik Analiz'e anlattı.

***

2025 Münih Güvenlik Konferansı’nda ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’in konuşmaları, Washington’ın transatlantik müttefiklerinden uzaklaştığını simgeleyen bir mesaj olarak değerlendirildi. Peki bu tablo karşısında, Donald Trump’ın yeniden ABD başkanlığına gelmesi Avrupa’nın stratejik önceliklerini nasıl şekillendirdi?

Lange: Avrupa’nın ABD’ye olan ihtiyacı sürüyor. Almanya ve NATO içindeki Avrupalı ülkeler açısından, Washington’la sağlıklı ilişkiler yürütmek stratejik bir çıkar meselesi. Bu nedenle, ABD’de yapılan açıklamalara ya da dile getirilen söylemlere her zaman katılmasak da soğukkanlı kalmak ve iş birliğini sürdürmek bizim için hala önemli. Ancak burada dikkati çekici bir değişim var. Münih Güvenlik Konferansı öncesinde Avrupa’da genel kanı, NATO içindeki Avrupalı ülkelerin savunma harcamalarını artıracağı ve bu kaynakların büyük bölümünün ABD’ye yönlendirileceği yönündeydi. Konferans sonrasında ise yeni bir eğilim ortaya çıktı, Avrupa ülkeleri savunmaya daha fazla bütçe ayırma konusunda fikir değiştirmediler ancak bu bütçeyi ABD’ye değil, kendi içinde tutma yönünde güçlü bir irade oluşmuş durumda.

ABD savunma sanayisi açısından bakıldığında, JD Vance’in çıkışı Amerikan çıkarlarına hizmet eden bir hamle olmadı. Ancak NATO içindeki Avrupalı müttefiklerin güçlenmesi perspektifinden değerlendirildiğinde, Avrupalıların kendilerini toparlayabilmesi için zaman zaman dışarıdan bir şoka ihtiyaç duydukları biliniyor. Görünen o ki, Trump yönetimi şu anki yapısıyla bu dış şok etkisini Avrupa’ya sağlamış durumda.

Avrupa ordusu kurulmasına yönelik tartışmalar son dönemde yeniden hız kazandı. Peki, bu yöndeki öneriler gerçekten somut kurumsal adımlara mı dayanıyor, yoksa daha çok siyasi söylemden mi ibaret? Avrupa gerçekten birleşik bir ordu kurma hedefi mi güdüyor, yoksa asıl amaç ABD’yi NATO içinde tutmaya yönelik stratejik bir manevra mı?

Bana göre Avrupa ordusu fikri, hiçbir somut adım atmadan güzel bir tablo çizmek isteyen siyasi aktörler tarafından dile getiriliyor. Gerçekte gördüğümüz şey ise NATO üyesi Avrupa ülkelerinin kendi ulusal ordularını, savunma sanayilerini ve askeri teknolojilerini güçlendirdiği yönünde. Bu da son derece önemli bir gelişme yani Avrupa’daki NATO........

© Anadolu Ajansı Analiz