menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Trump’ın dili, yeni ABD'nin kimliği mi?

9 1
13.02.2025

Gazeteci Mehmet A. Kancı, Trump’ın söylemlerinin “yeni bir ABD” politikasıyla ilişkisini AA Analiz için kaleme aldı.

***

Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) 47’inci Başkanı olarak Beyaz Saray’a dönen Donald Trump’ın, Filistin meselesi başta olmak üzere, uluslararası düzenin alışılmış dengelerini temellerinden sarsan söylemlerine teşhis koyarken bunun bireysel bir vaka olmadığının altını çizmek lazım.

Karşı karşıya olduğumuz durum, imkansız gibi görünen talepler ekseninde “yeni bir ABD” gerçeğinin inşa süreci olabilir. ABD’nin birinci Soğuk Savaş zaferinin ilanında 4 trilyon dolar olan dış borcunun 2024 yılı itibarıyla 36 trilyon doları aşması, yani 32 yılda 9 kat artması, her ne kadar küresel düzeydeki hakim para birimi doları kendi matbaalarında basıyor olsa da, Washington yönetimi açısından sürdürülemez bir hale geldi.

ABD, sistemsel bir çöküşün önüne geçebilmek için uluslararası düzeyde Trump’ı, ülke içerisinde ise Hükümet Verimliliği Departmanı Yöneticisi Elon Musk’ı ön plana çıkararak radikal fikirlerini yüksek sesle dile getirmeye yöneldi.

Ekonomik olarak çöküşle karşı karşıya kaldığına inanılan ülkelerdeki bir grup siyasal elitin otoriter liderlere yönelerek onları parlatması ve sürecin devamında, sistemin hayatta kalabilmesi için “Lebensraum” yani, ülkenin yaşam alanının genişletilmesi fikrinin ortaya atılması yeni bir tecrübe değil.

Bu tehlikeli hayatta kalma arayışı uluslararası topluma geride kalan yüzyılda İkinci Dünya Savaşı tecrübesini yaşatmıştı. Ağır bir ekonomik kriz sarmalından çıkan Almanya, Adolf Hitler liderliğinde yeniden bir güç odağı haline dönüştüğünde genişleme ve ilhak talepleriyle sahnedeki rolünü güçlendirme iştahına kapıldı.

1938 yılında Çekoslavakya’dan Südet bölgesini, Polonya’dan Danzig Koridoru’nu (Gdansk) talep eden........

© Anadolu Ajansı Analiz