ADF'de Afrika vurgusu: Diplomatik çabanın sahadaki karşılığı
SETA Dış Politika Araştırmacısı Dr. Tunç Demirtaş, Türkiye Afrika ilişkileri bağlamında ADF 2025'in önemini AA Analiz için kaleme aldı.
***
Antalya Diplomasi Forumu (ADF) 2025, "Ayrışan Dünyada Diplomasiyi Sahiplenmek" temasıyla küresel sistemdeki kırılmaların ortasında diplomasinin hala dönüştürücü bir araç olup olamayacağını tartışmaya açtı. ADF'nin açılışında konuşan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Dünya beşten büyüktür. İnsanlık beşten büyüktür." ve "Daha adil bir dünya mümkün" ifadeleri Forum'un atmosferine yön verdi. Bu ifadeler, bir slogan olmaktan ziyade adalete dayalı bir diplomasi vizyonu olarak öne çıktı. Nitekim bu yaklaşım, temsil krizinin derinleştiği küresel düzende, barış ve kalkınmanın sahada nasıl inşa edilebileceğine dair somut bir yön çiziyor.
Foruma ev sahipliği yapan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın çok kutupluluğun doğası üzerine yaptığı değerlendirmeler ve diplomasiyi yeniden tanımlayan "Türkiye, çok kutupluluğu rekabetle değil, hikmetle yönetmeye taliptir." ifadesi Türkiye'nin dış politikadaki felsefesini yansıtıyor. Bu bakış açısı, Türkiye'nin Afrika'daki birçok aktörle geliştirdiği eşitlikçi ve tamamlayıcı işbirliklerinin zeminini oluşturuyor. ADF 2025'in katılımcıları arasında yer alan devlet liderleri, dışişleri bakanları, akademisyenler ve düşünce kuruluşu temsilcileri küresel sistemdeki parçalanmışlığa yönelik yeni çözüm yolları ararken, Türkiye'nin Afrika vizyonu ise bu tartışmalarda örnek gösterilmeye başlandı. Bu küresel tartışmalar içinde özellikle Afrika Boynuzu ve Sahel bölgeleri hem kriz hem çözüm alanları olarak öne çıktı. ADF 2025'in bu iki bölgeye dair oturumları, Türkiye'nin Afrika politikasının sahadaki karşılığını gözlemlemek açısından dikkat çekiciydi.
Somali, ADF 2025'te en çok gündeme gelen ülkelerden biriydi. Bunun temel nedeni, ülkenin 30 yıllık çöküş sürecinden sonra yeni bir yönetim modeli, kalkınma çerçevesi ve dış politika vizyonu inşa etme yoluna girmesi. Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud'un aktardığı üzere Somali bugün 56 yıl sonra bir kişi bir oy sistemine geçmeye çabalıyor ve bu teknik bir reform olmaktan ziyade halkın devletle yeniden sözleşme yapması anlamına geliyor.
ADF 2025'te Somali, Türkiye'nin Afrika vizyonunun somutlaşmış hali ve başarı modeli olarak öne çıkıyor. Somali Cumhurbaşkanı Mahmud, günümüzde ülkesinin sadece güvenlik meselesi üzerinden kimliğini oluşturmadığını net olarak ortaya koydu. Bu, Somali’nin uzun süren çatışmaların ardından yalnızca güvenliği yeniden tesis etmekle kalmadığı ve kalkınmaya verdiği önemi gösterdi. Aynı zamanda temel kamu hizmetlerinin de canlandığı, 2022'den bu yana 6 binden fazla öğretmenin atandığı ve yüzlerce sağlık personelinin göreve başladığı ifade edildi. Mogadişu'daki emlak piyasası ve özel sektör yatırımları da bu toparlanmanın ekonomik boyutunu gözler önüne serdi. Bu tablo, Somali’nin umut vadeden bir toparlanma sürecine girdiğini gösterdi.
Bu süreçte Türkiye'nin katkısı Somali'nin ayağa kalkmasında oldukça belirleyici oldu. Mogadişu Havalimanı ve Limanı'nın işletilmesinden altyapı projelerine, sağlık yatırımlarından yerel kapasiteye yapılan yatırımlara kadar Türkiye'nin dokunduğu her alan bugün Somali'nin ayakta durmasına katkı........
© Anadolu Ajansı Analiz
