ABD-İsrail ittifakında dönüşüm çağrısı: Trump destekçisi Heritage Vakfı'nın raporu ne söylüyor?
Dr. Sabri Kızıltan, Heritage Vakfı tarafından İsrail-ABD ilişkilerinin geleceği üzerine hazırlanan raporun satır aralarını AA Analiz için kaleme aldı.
***
Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) önde gelen paleo-con eğilimli muhafazakar düşünce kuruluşu Heritage Foundation, İsrail'e yapılan karşılıksız askeri yardımların 2047'ye kadar kademeli olarak sonlandırılmasını ve iki ülke arasındaki ilişki modelinin stratejik ortaklığa dönüştürülmesini öneren kapsamlı bir dış politika raporu yayımladı. [1] Rapora göre, İsrail'e yönelik askeri yardımların kademeli olarak sona erdirilmesiyle eş zamanlı olarak ABD'nin Orta Doğu politikasında da yeni ve daha dengeli bir stratejik mimari inşa edilecek.
Heritage'ın 12 Mart 2025'te yayımladığı rapor, ABD'nin 2029-2047 dış politika projeksiyonu doğrultusunda İsrail ile olan ilişkilerini yeniden düzenlemesini ve karşılıksız askeri yardımların 2032'den itibaren kademeli olarak azaltılarak 2047'de tamamen kaldırılmasını öneriyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Avrupa Birliği (AB) ve NATO ülkelerinin savunma giderleri üzerinde oluşturduğu mali yükü tüm dünya gündemine taşıdığı bir süreçte yayımlanan bu rapor, İsrail'in bölgedeki güvenliğinin sorumluluğunu da zamanla kendi eline alması gerektiğini vurgulamasıyla dikkat çekiyor. Bu vurgu, Trumpçı dış politikanın sadece müttefiklere yönelik yük paylaşımı talepleriyle sınırlı olmadığını, aynı zamanda İsrail gibi yakın müttefiklerle kurulan ilişkilerde de iç-dış politika dengesini zorlayan yeni bir sınamaya dönüştüğünü gösteriyor.
Birinci Trump iktidarında yaşanan kaht-ı rical sürecinin en önemli çözüm merkezlerinden biri olan kuruluşun İsrail raporu 21. yüzyılın ilk çeyreğinde nükseden çok kutupluluk tartışmalarına da yeni bir pencere açar nitelikte. Önerilen tasarım çerçevesinde İsrail ile bölge ülkeleri arasında güçlendirilecek resmi ve kamusal bağlar, İsrail malları ve teknolojisi için yeni pazarlar yaratacak ve üye ülkeler ticaret ve enerji alanında yeni işbirliği yolları bulacak. Böylece, İsrail ile Müslüman dünyası arasında karşılıklı refah temelinde çıkarların birleşmesi sağlanacak. Raporda, bu yeni yaklaşımın her şeyden önce, "Yahudi devletinin ikinci yüzyıldaki geleceğinin tamamen İsraillilerin kontrolünde olmasını garanti altına alacağı" iddia ediliyor.
Sunulan projeksiyona göre bölgede MESA, Orta Doğu Hava Savunması gibi kolektif güvenlik mimarileri yeniden yapılandırılacak ve İsrail'in askeri üstünlüğü korunarak müttefik ülkelerle olan ortak savunma işbirlikleri güçlendirilecektir. Ticari alanda ise 1985 Serbest Ticaret Anlaşması güncellenecek, ABD-İsrail ekonomik ilişkileri çağdaş hale getirilecek ve Abraham Anlaşmaları çerçevesinde yeni bölgesel anlaşmalar oluşturulacak. Enerji alanında, Doğu Akdeniz'deki projeler başta olmak üzere doğal gaz ve elektrik yatırımları teşvik edilecek, İsrail ile Arap ve Müslüman ülkeler arasında enerji iş birliği artırılacaktır. Ayrıca, IMEC, I2U2 ve MERC gibi girişimlerle İsrail'in........
© Anadolu Ajansı Analiz
